Kayıtlar

Hunların Dili

Hunların Dili Hunca, M. S. 4. ve 5. yüzyıllarda konuşulmuş ölü bir dildir.Ayrıca bazı kaynaklarda Hunların dili her zaman Türk dil ailesinde sınıflandırılmıştır, denmektedir. Dönemin tarihçi ve diplomatlarının kayıtları Avrupa Hun İmparatorluğu'nda Hunca'nın yanı sıra Gotların ve diğer kavimlerin dillerinin de konuşulmuş olduğunu ortaya koymaktadır. Hyun Jin Kim, Hunların develetin çeşitli bölümlerinde hiçbir dil dominant olmayacak şekilde, Latince, Gotça, Sarmatça ve Hunca'yı kapsayan dört kadar dili konuştuğunu savunmuştur. Hunca hiçbir metin günümüze ulaşmamış olduğundan ötürü dil hakkındaki kaynaklar neredeyse tamamen yabancı kaynaklarda geçen özel isimlerden oluşmaktadır. Günümüzde Hun dili sınıflandırılamamakla birlikte, genellikle Moğol dilleri, Yenisey dilleri ve Türki diller ile akraba olduğuna dair teoriler oluşturulmaktadır. Ancak pek çok akademisyen bu iddiaları ikna edici bulmamakta, dilden günümüze ulaşmış söz varlığının çok küçük olması nedeni ile sınıflandır...

ABD'nin kuruluşu

ABD'nin kuruluşu Kristofer Kolomb'un (1492) keşfinden sonra İngilizler bölgede sömürge oluşturmuştu. XVIII. yüzyılın ortalarından itibaren İngilizler kıyılardan içe doğru ilerledi. Buralara Avrupa'dan gelen göçmenler yerleştirildi.  İngiltere parlamentosu Yedi Yıl Savaşları 'nda bozulan ekonomisini toparlayabilmek amacıyla kolonilerden aldığı vergiyi artırdı. Koloniler, İngiliz parlamentosunda temsil hakları olmadan vergi ödemeyeceklerini bildirdi.  İngiliz mallarını protesto eden koloni halkı, Boston limanına gelen İngiliz gemilerindeki çayları denize boşalttı. Limanlar İngiltere tarafından ablukaya alındı. Koloni halkının buna karşı çıkması üzerine ayaklanma başladı.  I. Philedalphia Kongresi (1774) :  Koloni meclislerinin onayı olmadan vergi alınmaması ve ticareti engelleyici yasaların kaldırılması kararı alındı.  II. Philedalphia Kongresi (1776) :  Koloniler İngiltere'ye karşı bağımsızlıklarını ilan etti. Versailles Antlaşması (1783) ile İngiltere, ...

Dünya ve Türk Tarihi Kronolojisi

Dünya ve Türk Tarihi Kronolojisi  Eski Çağ / Ön Türkler M.Ö. 3. Yüzyıl  M.Ö. 312 Çin ile Hunlar arasında Kuzey Şansi Savaşı  M.Ö. 240 Türklere karşı Çin'in duvar inşası Çin Seddi  M.Ö. 220 Büyük Hun İmparatorluğu'nun Teoman tarafından kurulması  M.Ö. 209 Oğuz Kağan'ın (Mete) ilk Türk Ordusunu kurması M.Ö. 209 Teoman'ın ölümü  M.Ö. 201 Kırgız halkından ilk kez söz edilmesi M.Ö. 2`nci Yüzyıl  M. Ö.187 Çin'in Hunlar üzerine Peteng seferi ve Hunların muhteşem zaferi  M.Ö.177 - M.Ö.165 Yue-çilerin Hunlar tarafından Kansu'dan Baktriane'ye sürülmeleri ve oradaki Helen krallığını ortadan kaldırmaları  M.Ö.177 - M.Ö.165 Hunların Çin'e akınları M.Ö. 1`nci Yüzyıl  M.Ö.58 Büyük Hun İmparatorluğu'nun Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmesi ve yıkılması 1. Yüzyıl  M. Ö. 48 Doğu Hunlarının ikiye bölünmeleri (Kuzey ve Güney)  M. Ö. 48 Güney Hunlarının başındaki Panu'nun Batı Hun İmparatorluğu'nu kurması 2. Yüzyıl  M. Ö. 156 Kuzey Hunlarının S...

EBRU NEDİR?

  EBRU NEDİR? Kâğıt süsleme sanatlarının en önemlilerinden biri... Bütün Osmanlı sanatlarında olduğu gibi usta-çırak usulü ile öğrenilen ve sanatçının iradesi dışında birçok değişkenden etkilenen bir sanattır.  Ebru; renklerin suyla dansının yarattığı bir ahenktir aslında. Bazı kaynaklar ebrunun, yüz suyu anlamına gelen "ab-ı ru" sözcüğünden, bazı kaynaklar ise Orta Asya dillerinden Çağatayca'da hareli görünüm, damarlı kumaş ya da kağıt anlamına gelen "ebre"den geldiğini söylese de en yaygın kanı, kelimenin kökeninin Farsça; bulutumsu, bulut gibi anlamına gelen "ebri" den gelmekte olduğudur. Her ne şekilde isimlendirilse isimlendirilsin insanlara da isim olan ebru, gizemli bir ahenk taşıyor. Zorlu ve emek isteyen bir sanat olan ebru, geri dönüşü olmayan, tekrarı olmayan, çok değişkenli bir sanattır. Birçok eski eserde süsleme amacıyla kullanılan ebru, geleneksel el sanatlarımızdan olmasına rağmen yakın zamana kadar unutulma tehlikesi ile karşı karşıyay...

ÇEKÜL (Ülkemizin Doğal ve Kültürel Mirasını korumak)

                                                                          ÇEKÜL ÇEKÜL, ülkemizin doğal ve kültürel mirasını korumak amacıyla 1990 yılında vakıf statüsünde kurulmuş, bir sivil toplum kuruluşudur.  " Doğal kaynakları ", " kültürel mirası " ve " insan "ı bir bütün olarak ele alan ÇEKÜL, doğal ve kültürel çevreyi korumak için " kent-havza-bölge-ülke " ölçeğinde projeler geliştirmektedir.  ÇEKÜL'ün " koruma-değerlendirme-yaşatma " amaçlı projelerinin hayata geçirilebilmesi ve sonuç alınabilmesi için benimsenen strateji " kamu-yerel-sivil-özel birlikteliği " ne öncelik verilmesidir. Toplumun kendini diri tutan tüm kesimlerinin ortak amaca yönelmesi, böylece sağlanır. ÇEKÜL, doğal ve kültürel varlıkların sürekliliğini ülke gündemine taşımak için umut ve özveriyle güçlenen, bilgi ve k...

Kapitalizm, Sanayi İnkılabı ve Sömürgeciliğin açıklanması

Kapitalizm, Sanayi İnkılabı ve Sömürgeciliğin açıklanması ve birbirleri arasındaki ilişkinin açıklanması KAPİTALİZM   Sosyalist ülkeler dışındaki ülkelerin ekonomik sistemlerinin adıdır. Batı Avrupa ülkeleri, ABD ve Japonya gelişmiş kapitalizmin örnekleridir; öbür ülkelerde ise kapitalizm az gelişmiştir. " Kapital " yani sermaye üretim sürecinde gerekli olan toprak, yapılar, makine ve madenler gibi " üretim araçları " ile paradan oluşur. Bu sistemde işletmeler, devletten çok özel kişilerin elindedir. Kapitalistler yani sermaye sahipleri, sermayelerini üretim sürecinde kullanır ve bu sürecin sonunda gelirlerini " kar " olarak elde ederler. İLK DÖNEM Batıda feodalizmin çöküşü ve kapitalizmin ortaya çıkışı gerçek anlamıyla 16. yüzyılda gerçekleşti. 15. yüzyılda ticaret, sanayi ve bankacılıktaki büyüme, kapitalizmin gelişmesine yardımcı oldu. Bu yıllarda, hükümetler merkantilizm diye bilinen bir politika uygulayarak kapitalizmin gelişmesinde önemli bir rol ü...

GÖKTÜRKLER

                                                                GÖKTÜRKLER  552-745 yılları arasında Orta Asya’da Ötüken’de hüküm süren büyük Türk hanedanıdır. Tukyular 6. yy.ın ilk yarısında Altay dağlarının eteklerinde Juan-Juan’lara bağlı olarak  yaşıyorlardı. Çin imparatoru, Türkler ile dostça ilişkiler kurmak amacı ile Tukyuların başı Bumin’e bir elçi gönderdi(535).  Bir yıl sonra da Bumin’in gönderdiği elçi Çin imparatoruna  kendi  ülkesinin  ürünlerini  hediye olarak  sundu. Bu  sıralarda,  Tukyular gibi Juan-Juan’lara  bağlı olan Töles’ler ayaklandılar(551);  Juan-Juan kağanı, Bumin’i bu ayaklanmayı  bastırmakla görevlendirdi. Töles’leri yenilgiye uğratarak itaat  altına  alan Bumin,  Juan-Juan  kağanı Anakay’ın kızını istedi. İsteğinin r...