Altın Boynuz (Haliç)
Altın Boynuz (Haliç), eski şehri Beyoğlu’ndan ayıran ve Boğaz’la kesişme noktasından 7 km. kadar içeriye doğru akan kıvrımlı medcezirsel bir haliçtir. İngilizce anlamı kabaca Grekçe Kepdrıoç Kö^tioç, Keratios Kolpos’tan gelir; Türkçede ise körfez anlamına gelen Haliç’tir. Boynuzun meydana getirdiği doğal liman İstanbul’un konumu için büyük bir avantaj sağlar.
İki bin yıl önce Halic'e, «Altın Boynuz» adını takmışlar. İsim babası coğrafyacı Strabo, o zamana göre dünya görmüş kişilerin başında geliyor. Halic'in biçimi gerçekten boynuza benziyor. Altın oluşu ise, elle balık tutacak kadar su ürünü zengini olduğundan...
Haçlı şövalyesi Kont de Villehardouin'in, İstanbul'u görünce söylediğini tekrarlardı.
Şövalye gerçekten, 1204 yılında 450 gemiyle İstanbul'a gelen, şehri zapteden, Ayasofya ve surlar hariç şehirdeki Roma uygarlığı eserlerini yakıp yıkan, acımasız Hristiyan barbar ordusundandı. Marmara'dan İstanbul'a gemilerle yaklaşırken, şehri görünce şunları yazıyordu:
"Manzara o kadar güzeldi ki, ömür boyu unutulamazdı. İstanbul'u görünce, içimizde yüreği ürpermeyecek kadar cesur insan yoktu."
Fatih Sultan Mehmet 1453 yılında İstanbul'u aldığında şehir, Haçlılar Ordusunun harap ettiği güzellikleri, tekrar yaratmaya güç ve zaman bulamamıştı.
Ancak, 16'ncı yüzyılda ve Kanuni Sultan Süleyman zamanında, bu sefer Türk İstanbul olarak, tekrar Avrupa'nın en bayındır ve güzel kenti oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder