Kayıtlar

Aralık, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRK TİYATROSU

  TÜRK TİYATROSU  Türk tiyatrosu Anadolu uygarlığını oluşturan çeşitli toplumların, Anadolu'ya göç eden Türklerin atalarının ve İslâm dünyasının kültürel birikimine dayanan, hem Doğu hem de Batı kaynaklı etkileri içeren bir seyirlik geleneği üstün de gelişmiştir.  BATILI ANLAMDA TÜRK TİYATROSU   Türk halkı Batı modelinde tiyatroyla azınlıkların sunduğu tiyatro gösterileri yoluyla bir ölçüde tanışıyordu. Osmanlı sarayı ise yabancı toplulukların gösterilerine büyük önem vermiştir, Batı tiyatrosunu Türk halkından daha önce benimsemiştir.  Batı tiyatrosunun Türk kültürüne tam anlamıyla aktarılması Tanzimat'ta oluşmuştur. Batı tiyatrosunun, 1839 Tanzimat Fermanı'nın öngördüğü ilkeler doğrultusunda Batıya yönelen Osmanlı toplumuna girişi, geleneksel Türk tiyatrosuna bir yandan bir çok olumlu katkıda bulunurken, bir yandan da onun çağdaş doğrultuda gelişmesini engellemiştir.  Batı modeli tiyatronun benimsenmesiyle Türk tiyatrosuna yeni bir yöneliş içine girmiştir....

TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DİVAN TEŞKİLATI

  TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DİVAN TEŞKİLATI Kuruluş dönemi Osmanlı Devleti'nde yönetim, eski Türk töresindeki aşiret usûllerine göre uygulanıyordu. Bu mânâda memleket, ailenin müşterek(ortak) malı sayılıyordu. Bununla beraber hükümdar, önemli konularda tek başına karar vermeyerek bir kısım devlet adamının fikrine de müracaat ediyordu. Bu fonksiyon, daha sonra adına "Divan" denecek meclis (bir çeşit bakanlar kurulu) tarafından yerine getiriliyordu.  Başlangıçta vezir-i âzam ve vezirler, hükümdarın birinci derecede yardımcıları idi. Her şey belli kanun ve nizamlar çerçevesinde yürütülüyordu. Fâtih dönemine kadar örfe(yazılı olmayan kanun, töre) dayalı olan bu sistem, Fâtih'le birlikte yazılı kanun haline getirilmiştir. Bununla beraber, devletin genel kanunları dışında, her kaza ve sancağın ekonomik ve sosyal durumuna göre özel kanunları vardı. Îdarede bütün yetki padişahın ve onu temsilen divanın elinde toplanmıştı. Bu durum, mutlak bir merkezî otoriteyi ön plâna çıkarmı...

Türkiye-İran İlişkisi

 Türkiye-İran ilişkisi Türkiye, tüm komşularının hem kendisiyle hem de birbirleriyle dostluk ilişkileri kurarak tüm bölgenin refah ve gönence kavuşmasını istemekte, bu çerçevede stratejik önemi haiz bir bölgesel güç olan İran'la da ilişkilerini mümkün olan en üst düzeye getirmek arzu ve iradesini taşımaktadır. Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'in 17-18 Haziran'da İran'ı ziyareti, Türkiye'nin bu arzusunun en üst düzeydeki bir yansımasıdır. Ziyaret, iki ülkenin son yıllarda iyi komşuluk, içişlerine karışmama ve karşılıklı saygı temelinde geliştirilen ilişkilerinin ve ikili işbirliğinin her alanda daha derinleştirilmesi yönündeki ortak kararlılığın vurgulanmasıyla neticelenmiştir.  11 Eylül saldırılarının ardından tüm dünyada güvenlik endişelerinin tırmandığı ve terörizme karşı uluslararası işbirliğinin öneminin ortaya çıktığı bir dönemde girilmiştir. Bu konjonktür içinde, Türkiye ile İran arasında özellikle terörizme karşı mücadele vermek üzere kurulan ortak güvenli...

Halk Dili

 Halk Dili  Halk dili terimiyle anlatılan, genel olarak günlük hayatta insanların iletişim kurmakta kullandıkları dil, yani konuşma dilidir. Buna “sesli dil” de denmektedir. Bir dilin gelişme tarihi içinde sesli dilin belirli bir zaman dilimindeki durumunu belirlemek kolay olmadığı gibi, gelişme basamaklarını izlemek de mümkün değildir.  Bu yüzden dilin tarihî dönemleri bakımından bu terime yükleyebileceğimiz anlam, “günlük konuşma dili” değil de yazılı metinlerde niteliği belirlenebilen dil, demek ki bir bakıma “yazıya geçirilmiş konuşma dili”dir.  Halk dili ortak anlaşma dilidir, bu yüzden herkesçe anlaşılır olmak zorundadır. Toplum içinde, eğitim seviyesi ve yeri ne olursa olsun, herkesin böyle bir dil kullanması hem olağan, hem gerekli, hem de kaçınılmazdır. Doğal olarak böyle bir dilin kelime dağarcığının ve anlatım olanaklarının çok da geniş olması beklenemez.  Toplu yaşayışın gerekli kıldığı ilişkiler içinde kişiler arasında iletişim aracı olarak kullanıl...

Osmanlı Türkçesi

Osmanlı Türkçesi, Oğuz Türkleri’nin Anadolu’da geliştirdikleri yazı dilinin ayrıldığı üç dönemden ikincisi için kullanılmaktadır. Bu üç dönemi belirleyici yönler, dilin iç ve dış yapısında meydana gelen değişme ve gelişmelerdir. Oğuz boylarının konuşma diline dayanan ve “Batı Türkçesi”, “Batı Oğuzcası”, “Türkiye Türkçesi” gibi adlarla anılan bu yazı dilinin ilk dönemine “Eski Osmanlıca”, “Eski Türkiye Türkçesi” ve “Eski Anadolu Türkçesi” gibi adlar verilmiştir.  Zaman bakımından bu dönem Anadolu Selçukluları ve beylikler çağı ile Osmanlı Devleti’nin XV. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanan kuruluş dönemini içine alır.  Osmanlı Türkçesi ise, bu dönemin ardından, özellikle İstanbul’un fethiyle birlikte bu kentin yeni bir bilim, kültür ve uygarlık merkezi hâline gelmesiyle gelişmeye başlayan bir yazı dilidir.  XVI-XIX. yüzyıllar boyunca günlük dilden oldukça farklı olarak iki seviyede gelişme gösterdiği görülen bu yazı dilinin en belirgin niteliği kelime dağarcığının zengin...

GENÇ OSMAN'IN SONU YEDİKULE ZİNDANLARINDA GELDİ

GENÇ OSMAN'IN SONU YEDİKULE ZİNDANLARINDA GELDİ Genç Osman, yani II. Osman, Osmanlı İmparatorluğu'nun 16. padişahıydı ve 1618-1622 yılları arasında tahtta kaldı. Padişahlık döneminde yeni reformlar yapmak istemesi ve Yeniçeriler ile ters düşmesi, onun trajik sonunu getirdi. Genç Osman, reformist bir padişah olarak orduda ve yönetimde ciddi değişiklikler yapmayı planlıyordu. Özellikle Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmayı istemesi, Yeniçeriler tarafından büyük bir tehdit olarak algılandı. Bu durum, Osman’ın tahtan indirilmesiyle sonuçlanan bir isyana neden oldu. Genç Osman, 20 Mayıs 1622'de Yeniçerilerin ayaklanması sonucu tahttan indirildi. Tahttan indirildikten sonra Topkapı Sarayı'nda esir tutuldu ve Yedikule Zindanları'na götürüldü. Burada işkenceye maruz kaldıktan sonra boğularak öldürüldü. Genç yaşta hayatını kaybetmesi nedeniyle tarihe "Genç Osman" olarak geçmiştir. Genç Osman’ın ölüm yeri olarak Yedikule Zindanları kayıtlara geçmiştir ve bu olay, Osmanlı...

Avarlar (Avar Kağanlığı)

Resim
En ünlü hükümdarları Bayan Kağan döneminde Doğu Roma İmparatorluğu üzerien bir çok sefer yaptılar. Sasanilerle birleşerek ilk defa İstanbul'u kuşattılar fakat ele geçiremediler.  Hristiyanlığı kabul eden Türk topluluklarındandırlar. istanbul'u ikinci defa kuşattılar fakat bundaki başarısızlıkları zayıflamalarına sebep oldu ve 805 yılında Franklar'ın saldırısı sonucunda yıkıldılar.   İslamiyet'i kabul eden boylar bugünkü Kazan Türklerinin temelini oluşturur. I. Bayan'ın hükümdarlığı ile Avar Kağanlığı'nın genişleyen sınırları I. Bayan, Avar Kağanlığı'nın kurucusu ve 562-602 yılları arasında hüküm süren ilk kağanı. 567 yılında Gepidler'in ezeli düşmanı Lombardlarla iş birliği yaparak Gepid Krallığı'nın büyük bölümünü sona erdirmişlerdi. Bu zaferin hemen ardından I. Bayan liderliğindeki Avarlar, Zadunavja'yı merkez alarak Pannonia'ya yerleştiler ve Lombardları İtalya'nın kuzeyine göç etmeye ikna ettiler.  Kavimler Göçü'nün son büyük dalg...

TARİH ÖNCESİ DEVİRLER

İnsan topluluklarının o dönemde kullandığı ve günümüze kadar gelebilen kalıntılardan yola çıkılarak iki bölüme ayrılır.  TAŞ DEVRİ KABA TAŞ DEVRİ   İnsanlığın en ilkel ve en uzun dönemidir. Bu dönemde henüz araç ve gereç yapımı başlamamıştır. İnsanlar kendilerini korumak için doğadaki sivri taşları olduğu gibi kullanmıştır.  YONTMA TAŞ DEVRİ  Bu dönemde insanlar taşları yontarak ilk defa araç ve gereç yapmışlardır. Bu aletler savunma ve avlanma amacıyla yapılmıştır. İnsan doğanın asalağı durumundadır. Tüketici, avcı ve toplayıcıdır. Ekonomik etkinliklerden ötürü göçebe bir yaşam sürmüşlerdir Mağara duvarlarına hayvan resimleri yapmışlardır.  Dönemin sonlarına doğru ateş denetim altına alınmıştır.  (Ateş önce insanları soğuktan ve yırtıcı hayvanlardan korumuş, daha sonraki dönemlerde ise insanlığın gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Toprak kapların yapımında madenlerin işlenmesinde olduğu gibi)  Yontma Taş Devrinin sonlarına doğru buzullar çözülm...

Arabistan Sınırlarındaki Bizans Ve İran İmparatorlukları

 Arabistan Sınırlarındaki Bizans Ve İran İmparatorlukları  İmparator I. Theodosius'un 395'te ölmesinden sonra Roma İmparatorluğu, oğulları Honorius ve Arcadius arasında Doğu ve Batı olarak paylaşıldı.  Fakat Batı Roma İmparatorluğu, İngiltere, Galya, İspanya ve İtalya'nın bir bölümünü barbarlara bırakarak çöktü. Buna karşılık, Yunanistan, Mısır, Suriye ve Anadolu'daki daha zengin ve daha medeni vilayetlere sahip olan, imparatorluğun Doğu yarısı sadece Batının akibetine uğramaktan kurtulmakla kalmadı, bağımsız olarak genişlemeye bile başladı.  Doğu Roma veya Bizans, imparatorluğu'nun merkezi Byzantium (Konstantiniyye) idi. Diğer büyük güç İran idi ve bu ikisi arasındaki sınır Kafkaslardan Fırat'ın üst kısmına kadar uzanıyordu (aşağı yukarı bugün Türkiye ile Suriye'yi İran ve Irak'tan ayıran sınır).  Böylece Arap Yarımadası, Kuzeybatıda Bizans ve kuzeydoğuda İran olmak üzere, bu iki süper güç ile aynı sınırları paylaşıyordu. Arap Yarımdası, dünyanın, çoğu ...

Altın Boynuz (Haliç)

Resim
Altın Boynuz (Haliç), eski şehri Beyoğlu’ndan ayıran ve Boğaz’la kesişme noktasından 7 km. kadar içeriye doğru akan kıvrımlı medcezirsel bir haliçtir. İngilizce anlamı kabaca Grekçe Kepdrıoç Kö^tioç, Keratios Kolpos’tan gelir; Türkçede ise körfez anlamına gelen Haliç’tir. Boynuzun meydana getirdiği doğal liman İstanbul’un konumu için büyük bir avantaj sağlar. İki bin yıl önce Halic'e, «Altın Boynuz» adını takmışlar. İsim babası coğrafyacı Strabo, o zamana göre dünya görmüş kişilerin başında geliyor. Halic'in biçimi gerçekten boynuza benziyor. Altın oluşu ise, elle balık tutacak kadar su ürünü zengini olduğundan... Haçlı şövalyesi Kont de Villehardouin'in, İstanbul'u görünce söylediğini tekrarlardı.    Şövalye gerçekten, 1204 yılında 450 gemiyle İstanbul'a gelen, şehri zapteden, Ayasofya ve surlar hariç şehirdeki Roma uygarlığı eserlerini yakıp yıkan, acımasız Hristiyan barbar ordusundandı. Marmara'dan İstanbul'a gemilerle yaklaşırken, şehri görünce şunları  ...

Yıldız Sarayı

  Yıldız Sarayı, 1880 yılında II. Abdülhamit’in saltanatı zamanında Osmanlı Devletinin merkezi oldu. On yedinci yüzyılın erken zamanlarında I. Abdülhamit yönetimi altında bir imparatorluk arazisi olarak geliştiği halde bu fevkalade paranoyak adam Dolmabahçe Sarayının denizden saldırıya uğrayacağından korkarak karargâhını daha kolay savunulacağını düşündüğü Yıldız tepelerine taşıdı. Topkapı gibi Yıldız Sarayı da tek bir saraydan ziyade birçok yapıdan oluşan bir komplekstir. I. Süleyman döneminden (1520-1566) başlayarak padişahlar için bir avlanma yeri olmuştur. Saray arazisi ile ne oranda örtüştüğü kesin olarak bilinmese de "Civan Kapucıbaşı Bahçesi", "Kazancıoğlu Bahçesi" adını taşıyan bahçe ve koruluklar büyük olasılıkla Yıldız Sarayı arazisini de içermekteydi. Bu bahçeler I. Ahmed döneminde (1603-1617) padişah bahçeleri arasına katıldı. II. Abdülhamit'in 1876'da iki devrime sahne olan Dolmabahçe Sarayı'nı duygusal nedenlerle terkederek daha korunaklı o...

BİLGE KAĞAN (734)

Göktürk Devleti'nin en büyük hükümdarlarından biridir. İl Teriş Kağan'ın oğlu, meşhur vezir Bilge Tonyukuk'un damadıdır. Kardeşi Kültigin'le beraber devletinin yükselişi için mücadele vermiş; Çinlilerle bitip tükenmez savaşlara girişmiş ve milletine karşı gösterdiği büyük sevgi ve merhamet sebebiyle daima hayırla anılmıştır.  Bilge Kağan kayınpederi Tonyukuk'un öğüderini dinleyerek akıllıca hareket eden bir hükümdardır.  Şehir kurmak, Budha dinine girmek gibi bazı fikirlere kapılmışsa da Tonyukuk, bunların Türkler için tehlikeler doğuracağını söyleyerek onu düşüncelerinden vazgeçirmiştir.  Bilge Kağan kardeşi Kültigin'le de çok iyi anlaşmıştır. Ordulara komuta ederek büyük zaferler kazanan Kültigin bir sefer sırasında öldürülünce t ü m ülkede yas ilan etmiş, onun adına anıtlar yaptırmıştır. Meşhur Orhun Abideleri'nde Bilge Kağan'ın, Kültigin ve Bilge Tonyukuk'un mücadeleleri ve sözleri yazılıdır.  Çinlilerle iyi ilişkiler geliştirmek ve aradaki savaş...

GAZNELİ SULTAN MESUD (1041)

Gaznelilerin büyük hükümdarı Mahmud'un vefatından sonra yerine küçük oğlu Muhammed geçtiyse de, ağabeyi Mesud kısa bir süre sonra onu tahtından indirip hükümdar oldu. Mesud, Muhammed'in gözlerine mil çektirip bir kalede hapsetti ve uzunca süre tahtta kalmayı başardı. Fakat sonunda Dandanakan Meydan Muharebesi'nde Selçuklulara yenilince gücünü kaybedip kaçtı. Ordusunun da isyanı üzerine hapiste bulunan kardeşi Muhammed ikinci kez sultan yapıldı. Mesud yakalanarak esir edildi, Mesud, zincire vuruldu, hanımı Sare Hatun ile beraber Öldürüldüler?  Gîri Kalesi'ne hapsedildi ve bir müddet sonra da Oğlu Mevdud, amcası Muhammed'e isyan ederek Gazne'ye girdi ve henüz dört ay kadar tahtta oturabilmiş olan sultanı yakalayarak öldürttü. Gazneliler bundan sonra da taht mücadeleleri ile iyice yıprandılar ve nihayet 1191 yılında son Gazneli Sultanı Hüsrev Melik ve oğlu Behramşah, Gur Hükümdarı Gıyaseddin Muhammed tarafından esir edilip öldürülünce bu Türk devleti tarih sahnesin...

ALPARSLAN (1072)

ALPARSLAN (1072)  Büyük Selçuklu Devleti hükümdarlarındandır. 1071 yılında kazandığı Malazgirt Meydan Muharebesi ile Anadolunun kapılarını Müslüman Türklere açmış, bir çok zaferler kazanarak devletini, imparatorluk haline getirmiştir.  Selçuk Bey'in oğullarından Çağrı Bey'in küçük oğlu olup, iki ağabeyi ile giriştiği mücadeleden galip çıkarak ve onların hayatlarına dokunmayarak sultan olmuştur.  1072 yılında kalesini muhasara ettiği Yusuf Harizmî isimli bir kumandan tarafından, kendi çadırında, hançerlenerek şehid edilmiştir. Gerçek bir cani ve batinî olan Yusuf Harizmî daha fazla mukavemet edemeyeceğini anlayınca içkili bir eğlence tertip etmiş; gece yarısı, ele geçmesinler diye eşini ve üç çocuğunu öldürmüş, sabaha doğru teslim olacağını ve Alparslan'la görüşmek istediğini bildirmiştir. Sultanın kendine olan aşırı güveninden istifade ederek yanına kadar sokulmuş ve çizmesi içine gizlediği hançeri ile Alparslan'ı göğsünden vurarak şehid etmiştir. Tabi hemen yakalanan Y...

Orhan Gazi

Resim
  Orhan Gazi Babası :   Osman Gazi Annesi :  Mal Hatun Doğumu :  (H. 680 - M. 1281) Vefatı :  (H. 761 - M. 1360) Saltanatı :  1326 - 1359 (33) sene Osmanlı Devletini Osman Gazi kurmuştu.Fakat onu teşkilâtlandıran ve büyük bir devlet haline getiren Orhan Gazi idi.Orhan Gazi sarı sakallı, uzunca boylu, mavi gözlü idi. Yumuşak huylu ve merhametli, fakat yerine göre hiddetli ve şecaatliydi. Fakirleri sever ve ulemaya hürmet ederdi. Son derece dindar, adaletli ve tebaasına kendisini sevdirmesini çok iyi bilirdi. Bizzat halk içine girer, onlarla yemek yer ve dertleşirdi.Hareketlerinde çok hesaplı davranır ve hiç telâş etmezdi. İznik'i fethettiği zaman hıristiyanlara göstermiş olduğu insanca muamele,dillere destan olmuştu.Orhan Gazi'nin her yönden büyük bir insan olduğunu sadece Türkler değil, barçok yabancı tarihçiler dahi tasdik etmişlerdir.Orhan Gazi daha 15 yaynda iken harplere iştirak etmiş ve hayatının büyük bir kısmı harp meydanlarında geçmiştır. Babasından...

ÖLÜDEN MEKTUP VAR - AGATHA CHRISTIE

ÖLÜDEN MEKTUP VAR - AGATHA CHRISTIE KİTABIN KONUSU: Zengin bir bayan olan Emily Arundell’in varisleri tarafından öldürülmesi ve özel dedektiflik yapan Hercule Poirot’un cinayet zanlısını ortaya çıkarması. KİTABIN ÖZETİ: Emily Arundell, küçük bir kasaba olan Market Basing’te oturmaktadır. Paskalya yemeği için erkek kardeşinin çocukları olan Theresa ve Charles Arunder; kız kardeşinin kızı Bella Tanios ve kocası Jacob, Market Basing’e gelirler. Theresa ve Charles Arundell ile Bella Tanios, Emily Arundell’in varisleridir. Paskalya yemeğinin verildiği gece Miss Arundell merdivenlerden düşer. Herkes bunu bir kaza gibi göse de Miss Arundell bu olayın bir kaza olmadığını ve varislerinden birinin kendisini öldürmeye çalıştığını düşünür. Özel dedektiflik yapan Hercule Poirot’a gizlice bir mektup yazar. Poirot, arkadaşı ile birlikte mektubu aldıktan sonra Market Basing’e gider.Ama Emily Arundell iki ay önce ölmüştür. Bütün malvarlığını varislerine değilde yardımcısı Minnie Lawson’a bırakmış olmas...

ESKİ İSTANBUL SÖZLÜĞÜ

ESKİ İSTANBUL SÖZLÜĞÜ  Ahd-i Atik :  Tevrat  da dahil,  İncil 'e kadar olan  kutsal metinleri  kapsayan ve  Hıristiyanlarca  da benimsenen kitap. İncil, bunun devamı kabul edilir ve  Ahd-i Cedid  olarak adlandırılır. Akaretler : Beşiktaş'ta Evkaf-ı Hümayun denilen Osmanlı Vakıf kurumunca yaptırılıp saray personeline tahsis edilmiş lojman evler. Bu evlerin yer aldığı semt de aynı adla anılmaktadır. Baba, Oğul, Kutsal Ruh : Hıristiyanlık öğretisindeki üçlü inanış. Baba (Tanrı) Oğul (Hz. İsa) ve ikisi arasındaki iletişimi sağlayan Kutsal Ruh (Melek). Bu üçlü, bir bütün ve birlik içerisinde kabul edilir. Bağıl : Sultan saraylarının, büyük konakların avluya da bahçelerindeki ahır, otluk, arabalık, uşak evi vs.  Başbakan : Konuşma 1940-1941 yıllarında geçtiğine göre, adı anılmayan başbakanın Refik Saydam olması gerekiyor.  Birinci Ferik : Osmanlı ordusunda orgeneral eşiti rütbe. Camlı Köşk  : Dolmabahçe Sarayı'nın cadde...

OSMANLI PADİŞAHLARI KRONOLOJİSİ

Resim
OSMANLI PADİŞAHLARI KRONOLOJİSİ   Osmanlı İmparatorluğu , yaklaşık altı yüzyıl boyunca üç kıtada hüküm süren ve dünya tarihine damgasını vuran muazzam bir devlettir. Bu imparatorluğun köklü ve geniş tarihini anlamanın anahtarlarından biri, Osmanlı padişahlarının kronolojik sıralamasını ve her birinin dönemindeki önemli olayları incelemektir. Osmanlı padişahları, devletin kuruluşundan yükselişine, duraklamasından gerileme dönemine ve nihayet çöküşüne kadar çeşitli evrelerde liderlik etmişlerdir.  Osman Gazi (1299 – 1326) Osman Gazi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk padişahıdır. 1299 yılında Söğüt 'te, kendi adını taşıyan devletin temellerini sağlamlaştırmıştır. Orhan Gazi (1326 – 1359) Orhan Gazi, Osman Gazi'nin oğlu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci padişahıdır. Babasının vefatının ardından tahta geçmiş ve imparatorluğu daha da güçlendirmiştir. I. Murad (1359 – 1389) I. Murad, Osman Gazi'nin oğlu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun üçüncü padişahı olarak ta...

Özerk Bölgeler

Özerk Bölgeler Gagavuzya 1991-.... Moldova'ya bağlı bir özerk bölgedir.. Nüfusun %84'ünü Gagavuz Türkler'i oluşturur. Gagavuzlar arasında Hristiyanlık dini yaygındır. Karakalpakistan 1991-.... Özbekistan'a bağlı bir özerk cumhuriyettir. Karakalpaklar'ın nüfusa oranı %33'dür. Bunun dışında bölgenin %32'sini Özbekler, %26'sını da Kazaklar oluşturur. Nahçıvan 1991-.... Azerbaycan'a bağlı özerk cumhuriyettir. Türkiye ile sınırı vardır. Nüfusun %99'unu Azerbaycan Türkleri oluşturur. Sincan Uygur Özerk Bölgesi 1955-.... Doğu Türkistan'ın gayriresmî bayrağı Gökbayrak'tır. Çin'e bağlı özerk cumhuriyettir. Nüfusun %52'sini (%45 Uygurlar, %6 Kazaklar, %1 Kırgızlar) Türk Halkları oluşturur. Bölgedeki Türkler arasında İslam dini yaygındır. Şunhua Salar Özerk İlçesi Bilinmiyor 2000 yılı nüfus sayımına göre Türk kökenli bir halk olan Salarların bu bölgedeki oranı %61.14'tür. Jishishan Bao'an Dongxiang ve Salar Özerk İlçesi 1980-... Suna...

Türklerin Azınlıkta Yaşadığı Özerk Cumhuriyetler

 Türklerin Azınlıkta Yaşadığı Özerk Cumhuriyetler Altay 1991-.... Nüfusun 43,4'ünü Türk Halkları oluşturur, Altaylar'ın oranı %37,0, Kazaklar'ın oranı ise %6,4'idir. Bölgedeki Türkler arasında Şamanizm'in yanı sıra Tengricilik, Burhancılık ve Hristiyanlık da yaygındır. Balkar 1991-.... Asıl adı Kabardey-Balkarya olup çok uluslu bir yapıya sahiptir. Nüfusun çoğunu Cumhuriyete adını veren bir Çerkes Grubu olan Kabardeyler ve bir Türk Halkı olan Balkarlar oluşturmaktadır. Balkarlar'ın nüfusa oranı ise %13.7'dir. Bölgede İslam dini yaygındır. Dağıstan 1991-.... Halkın %21'ini Türk Halkları olan Kumuklar, Azeriler ve Nogaylar teşkil eder. Kafkasya Avarları'nın kökeni tartışmalıdır. Dağıstan'da Kumukların kullandıkları gayriresmî bayrak. Bölgede çeşitli Türk halkları ve Kafkasya halkları yaşamaktadır. Bu halkların arasında İslam dini yaygın olup, nüfusun %90'ı Müslümanlar'dan oluşmaktadır. Hakasya 1991-.... Hakaslar nüfusun %12'sini oluştur...

Çağdaş Özerk Cumhuriyetler ve Bölgeler

 Çağdaş Özerk Cumhuriyetler ve Bölgeler Başkurdistan 1991-.... Nüfusun %57,7'sını Türk Halkları oluşturur. Başkurtlar'ın oranı 31.5%, Tatarlar'ın oranı 24.2%, Çuvaşlar'ın oranı ise 2.0%'dir. Başkurtlar ve Tatarlar arasında İslam, Çuvaşlar arasında Hristiyanlık dini yaygındır. Çuvaşistan 1991-.... Nüfusun %63,7'sini Çuvaş Türkleri, %2,7'sini ise Tatar Türkler'i oluşturmaktadır. Çuvaşlar arasında Hristiyanlık, Tatarlar arasında İslam dini yaygındır. Tataristan 1991-.... Nüfusun %55,9'unu Türk Halkları oluşturmaktadır. Tatarlar'ın oranı %53,6, Çuvaşlar'ın oranı ise %2,3'dir. Tatarlar arasında İslam, Çuvaşlar arasında Hristiyanlık dini yaygındır. Tuva 1991-.... Nüfusun %88,7'sini bir Türk Halkı olan Tuvalar oluşturur. Tuvalar arasında Budizm ve Tengricilik dini yaygındır. Yakutistan 1991-.... Nüfusun %56,1'ini Türk Halkları oluşturur. Yakutlar'ın oranı %55,3, Dolganlar'ın oranı 0,3, Tatarlar'ın oranı ise 0.5'dir. Bölge...

Çağdaş Bağımsız Türk Devletleri

 Çağdaş Bağımsız Türk Devletleri Türkiye Cumhuriyeti 1923 %75 Türkler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (de facto) 1983 %99 Kıbrıs ve Türkiye Türkleri Azerbaycan 1991 94.8% Azerbaycan Türkleri Kazakistan 1991 71.0% Kazaklar, 3.3% Özbekler, 1.5% Uygurlar, 1.1% Tatarlar, 0.4% Türkler, 0.8% Azeriler, 0.2% Kırgızlar, 0.1 Başkurtlar, 0.05 Çuvaşlar Kırgızistan 1991 77.6% Kırgızlar, 14.2% Özbekler, 0.5% Uygurlar, 0.4% Kazaklar, 0.3% Türkler, 0.3% Azeriler, 0.2% Tatarlar Özbekistan 1991 %84,5 Özbek, %2,4 Kazak, %2,2 Karakalpak, %0,8 Kırgız, %0,6 Türkmen, %0,5 Tatarlar Türkmenistan 1991 85.6% Türkmenler, 5.8% Özbekler, 1.2% Azeriler, 0.4% Kazaklar

Sovyet Cumhuriyetleri

 Sovyet Cumhuriyetleri Harezm Sovyet Halk Cumhuriyeti 26 Nisan 1920 - 17 Şubat 1925 Sonraki statüsü: Harezm Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti 20 Ekim 1923'te adı ve bayrağı değistirildi Buhara Sovyet Halk Cumhuriyeti 8 Ekim 1920 - 17 Şubat 1925 Sonraki statüsü: Buhara Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti 19 Eylül 1924'te adı ve bayrağı değistirildi Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 28 Nisan 1920 - 25 Aralık 1991 Öncesi statüsü: Transkafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti 1922-1936 Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 27 Ekim 1924 - 25 Aralık 1991 Önceki statüsü: Türkistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 1918-1924 Türkmenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 13 Mayıs 1925 - 26 Aralık 1991 Önceki statüsü: Trans-Hazar bölgesi 30 Nisan 1918 - 7 Ağustos 1921 Türkmen Oblastı 7 Ağustos 1921 - 13 Mayıs 1925 Kazakistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 5 Aralık 1936 - 26 Aralık 1991 Önceki statüsü: Kırgız Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (1920-25) 26 Ağustos 1920 - 15 Haziran 1925 Kaz...