Kayıtlar

Eylül, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ramazan Bey (Ramazanoğulları Beyliği)

Ramazanoğulları Beyliği kurucusu  Ramazan Bey, Evrenos Bey tarafından 1390 yılında Kayılar, Kırımşa 'ya getirilen Hacı İlbey' in soyundan, Koca İyas 'ın oğlu olduğu bilinen Ramazan Bey, Kırımşa bölgesinde direnişe fiili katıldığı, babasının liderliğindeki kalabalık bir grup ile pek çok eylem yaptığı bilinmektedir. Eylemleri Dedeağaç'ın kuzeyindeki Yunan karakollarına baskın ve askerlerinin öldürülmesi. 3. Yunan Tümeni 6. Alay Bölgesine baskın ve 500 Yunan askerinin öldürülmesi. Kayacık, Bulgaristan ve Başkilise'de 20. Yunan alayına baskın İskeçede 24. Yunan alayı komuta heyetine baskın ve tüm komuta kademesinin öldürülmesi Dedeağaç-Hırka tren istasyonunda askeri trene baskın ve askerlerinin öldürülmesi. Serez bölgesindeki Yunan askerlerine Baskın ve askerlerinin öldürülmesi. Demirbeyli istasyonuna ve askeri trene baskın ve askerlerinin öldürülmesi. Yedekli - Merhametli demir yolu köprüsünün imhası İskeçe-Yassıörendeki askerî birliklere baskın ve askerle...

Ramazanoğulları Beyliği

Ramazanoğulları Beyliği , Ramazan Bey tarafından 1353 yılında Adana ve çevresinde kurulmuştur. İlk önce Memluk devletine bağlı iken Yavuz Sultan Selim ile birlikte Memlüklere karşı savaşmış, bundan sonra da Osmanlı Devleti 'ne bağlı bir beylik olarak yaşamışlardır. 1608 tarihinde Osmanlı Devleti'ne bağlı bir vilayet haline getirilmiştir. Ramazanoğulları Beyliği, XIV. yüzyılda Misis ve Adana yöresinde kurulmuş bir Anadolu beyliğidir . Oğuzların, Üçok kolunun Yüreğir boyuna mensup Türkmenler tarafından 1352 yılında kuruldu. Yaklaşık yarım asır Memlûk Devleti'ne tabi idi.  1514 yılında toprakları Osmanlı Devleti hâkimiyetine girdi; yaklaşık yüz yıl boyunca yurtluk-ocaklık statüsünde bir beylik olarak Ramazanoğlu sülalesinden beyler tarafından yönetilmeye devam etti. 1608 yılında Ramazanoğlu Beyi Piri Mansur Bey'in kendi isteği ile beylikten çekilmesi ile son buldu. Tarihi Memlûklara tabi olduğu dönem Beyliğin Kuruluşu ve Ramazan Bey dönemi Ramazanoğulları Beyli...

I. DÜNYA SAVAŞINDA ARAPLAR VE LLOYD GEORGE

Sanıldığı gibi I. Dünya savaşında Osmanlı’ya karşı bütün Araplar isyan edip arkadan vurmamıştır. Araplar, sadece Osmanlı devletinin özel eyalet statüsü verdiği, hatta ordu için asker bile toplamadığı Mekke ve Medine ’nin içinde bulunduğu Hicaz ’da Osmanlı’ya karşı İngilizlerin yanında savaşmışlardır. Hicaz emiri Şerif Hüseyin, Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hasan ’ın soyundan gelmektedir.  Bu nedenle Osmanlılar kutsal yerlerin yönetimini Peygamberimizin kabilesi olan Haşimilere bırakmış, merkezi denetiminden feragat etmiştir. Bununla birlikte son zamanlarda Medine’ye kadar Hicaz demiryolunu yapmış ve Medine’de büyük bir Osmanlı garnizonu kurmuşlardır.  II. Abdülhamid zamanında dahi Hicaz emirinin bağımsızlık özlemi içinde olduğu gözlemlenmiş ve bu nedenle İstanbul’a getirtilerek gözlem altında tutulmuş ve oğlu Abdullah, Hicaz’ı idare etmiştir. Ne var ki I. Dünya savaşı başladığında Şerif Hüseyin, Mekke’ye dönmüştür. Osmanlı’ya karşı Şerif Hüseyin başlangıçta sadık kalmış fa...

I. Alâeddin Keykubad

I. Alâeddin Keykubad (Eski Anadolu Türkçesi: علاء الدٖين كيقباد بن كيخسرو; d. y. 1192 - ö. 31 Mayıs 1237), Anadolu Selçuklu Devleti'nin 1220-1237 yılları arasındaki hükümdarıdır.  Anadolu Selçuklu Devleti'ne en parlak günlerini yaşatan sultandır. Büyük Keykubad olarak da bilinir.  Saltanatı boyunca inşa ettirdiği ve çoğu günümüze kadar ulaşan eserler, idari ve askeri bakımdan hem şahsına hem de devletine kazandırdığı prestij nedeniyle Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Anadolu Selçuklu sultanıdır.  Konya'daki Alâeddin Camii, Niğde'deki Niğde Kalesi, Antalya'daki Yivli Minare Camii ve Beyşehir'deki Kubadabad Sarayı, Sultan Alâeddin'in yaptırdığı en önemli eserlerdir. 1190'lı yılların başında doğduğu tahmin edilir.  1220 yılında Anadolu Selçuklu tahtına geçti.  1221 yılında Alanya (Alaiye) Kalesi'ni fethetti.  Saltanatı yıllarında Anadolu'da Moğol tehlikesi ortaya çıkınca, Eyyubiler ile anlaşıp devletin önemli şehirlerinin surlarını (Konya, Siv...

SLAVLARIN GÖÇÜ

Hükümet, Osmanlı topraklarına göç ederek Rus idaresinden yakalarını kurtarmaya çalışan bütün Slavlar ve Hıristiyanlar için koruyucu bir politika benimsedi. Büyük Perto ’nun reformlarına karşı çıkarak Rusya ’yı terk eden Eski İnançlılar ya da Lipovanlar, Dobruca ’nın Jurilofça, Slava ve Tulça yörelerine ve Tun a’nın kuzey kolu üzerindeki ( Kilia ) Periprava kentine ve diğer yerlere yerleştiler. Bununla birlikte, Dobruca’nın 1878 yılında Romanya ’ya bırakılmasından sonra birkaç yüz Lipovan , Türkiye topraklarında yaşamakta olan dindaşlarına katılmak üzere köylerini terk etti. Gerçekten de, Osmanlı Hariciye Nazırlığı ’ndan Bükreş ’e gönderilen bir mektupta, oradaki temsilciden 200 Lipovan ve Nemoliak ailenin Türkiye’ye göç etmesine izin vermesi isteniyordu. Türkiye’nin batısında Manyas Gölü 355 çevresine yerleşenler eski yaşantılarını sürdürdüler, ancak Cumhuriyet’in ilanından sonra çoğu, vatanına geri döndü ya da Amerika Birleşik Devletleri ’ne göç etti. Bunun başlıca nedeni ...

Havârî (İsa'nın 12 Havarisi)

Havârî (Yunanca: Απόστολος, Apostolos - Elçi), İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği mürit ve öğrencilerinden her biri. Havari sözcüğü ile çoğunlukla " İsa'nın 12 Havarisi " kastedilmekle birlikte, kavram İsa'nın Hristiyanlığı yaymaya çalışan bazı diğer öğrencileri için de kullanılır. Etimoloji Türkçeye Arapçadan geçen havari (Arapça: حَوْرٌ ḥawārī) sözcüğü, Arapçaya da Kilise Habeşçesinden geçmiş olup aslen "yolcu, elçi, haberci" anlamlarına gelir. Arapça "hwr" ve öncesinde İbranice ve Aramice kökenli "xwr" (beyaz olma) kavramıyla alakası yoktur. Sözcüğün bazı Batılı dillerdeki karşılıkları da Yunanca "apostolos" (elçi) kavramından gelir. İsa'nın On İki Havarisi Petrus (Simun) (Yunanca: Πέτρος, Petros):  Orijinal metinlerdeki adı " Simon " veya " Simeon "dur. Havari Andreas 'ın kardeşi, Celileli bir balıkçıdır. Kilisesini üzerine inşa edeceği kayaya ithafen " Petrus ...