Kayıtlar

Ekim, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Atrak Han (Otrok)

Otrok (ayrıca Atrak) Kiev Knezliği ile olan savaşlara katılmış ve ayrıca Gürcistan Krallığı 'nda görev yapmış erken 12. yüzyıl Kuman-Kıpçak Hanı 'dır. Kıpçak konfederasyonunu yöneten ve Ruslar tarafından " Vahşi Kumanlar " olarak bilinen Şarukan Hanedanı 'na mensuptu.  Otrok Gürcistan'da Şaragan 'ın ( Şarukan ) oğlu Atraka olarak bilinir, Rus Prensi II. Vladimir Monomah 'ın 1109 'daki başarılarından sonra 40.000 takipçisiyle Gürcistan'a göç etmiş, vaftiz olarak Gürcü Kralı IV. Davit 'in emrinde bulunmuştur.  Gürcü-Kıpçak ittifakı Davit'in Guranduht ismini almış (Onun orijinal Kıpçak ismi bilinmemektedir) Han'ın kızı ile olan evliliği sayesinde mümkün olmuştur. Otrok'un Kıpçakları, Davit'e Selçuklu Hanedanı karşısında yardım ettiler ve 1121 'de Didgori 'deki Gürcü Zaferi'ne katkı sağladılar. Otrok'un 40.000 Kumanı Gürcistan'ı bölgedeki en güçlü krallık yapmaya yardım etti. Doğu Slav kronikleri ...

Kuzey Şansi Antlaşması

Resim
Kuzey Şansi Antlaşması M.Ö. 318 ’de gerçekleşen Kuzey Şansi Antlaşması , Asya Hun İmparatorluğu (Büyük Hun) ile Çin devleti arasında imzalanan bir antlaşmadır. Hun İmparatoru Metehan ile Çin devleti arasında yapılan bu antlaşma, Türklerin ilk yazılı antlaşmasıdır. Yapılan savaşı Asya Hun kazandıktan sonra, Metehan eğer Çin topraklarını alırsa nüfusu çok daha az olan Türklerin asimile olacağından endişelenip, savaştan sonra Kuzey Şansi Antlaşması yapmış, toprak yerine Çin İmparatorluğunu vergiye bağlamıştır. Antlaşma Çincedir. Böylelikle Hun’lardan ve Moğol ’lardan korunmaları için yapılan Çin Seddi ‘ni aşan ilk Türk Mete Han ve ordusu olmuştur. (Daha sonra Moğol lideri Cengiz Han’da aşmıştır.) (Çinliler, Türk’lerden korku ve korunma yerine askeri ve kültürel savunma, ülke sınırını belirlemek için Çin Seddi yapıldı der.) Kuzey Şansi Antlaşmasının Maddeleri: Hun İmparatorluğu Kuzey Şansi antlaşmasıyla Çin devletini vergiye bağlamıştır. Çin’in kuzeyinde bulunan bozkırlar Hun İmp...

Kıpçaklaşma (Doğu Kıpçakları)

Kıpçaklaşma Doğu Kıpçakları  bir zamanlar hakimiyetleri altında bulundukları  Kimek boyları  ve  Yenisey Kırgızları  ( Eski Kırgızlar ) ile birleşerek  Kırgız  ( eskiden Ruslarca Kara Kırgız ) adı altında  Altay ,  Yedisu  ve  Tanrı Dağlarında  hayatlarına devam etmiştir. Karaçay-Balkar Türkçesi  konuşan topluluğun temellerinde  Kuban Bölgesine  yerleşen  Kara Bulgarların  olduğu düşünülmektedir.  Karaçaylar  ve  Balkarların  atalarının 11. ( Omeljan Pritsak'a göre ) ya da 13. ( Ufuk Tavkul'a göre ) yüzyıldan sonra Kıpçaklaştıkları düşünülmektedir. András Róna-Tas 'a göre bazı  Kazan Tatarları Kıpçaklaşmış Volga Bulgar' larıdır. Orta Kıpçakça dönemine  ait  Ermeni Kıpçakçası  adı verilen yazmaları bırakanların Kıpçaklaşmış  Ermeniler  olduğu ileri sürülür. Miras Modern Türk akademisyenlerine  göre,  Gürcistan 'daki  Kuman-Kıpçak  varl...

Tarihte kayıtlı Kıpçak Bey ve Komutanları

Tarihte kayıtlı Kıpçak Bey ve Komutanları Atraga (atrak): Dağıstan, Şaman - Kendisine bağlı 40.000 takipçisi ile Gürcistan'a göçmüştür. Asen: Bulgaristan, Ortodoks Aktay: Mısır, Müslüman - Kutuz tarafından öldürülmüştür. Aybek: Mısır, Müslüman - Kutuz tarafından öldürülmüştür. Baybars: Mısır, Müslüman - En meşhur Kıpçakdır. Kutuz'u süikast düzenleterek öldürtmüş ve yerine geçmiştir. Basaraba: Eflak-Boğdan, Ortodoks - Balkanlar'daki Basarabia adlı bölge kendisine atfen namlandırılmıştır. Eflak -Boğdan prensliğini kurmuştur. Baytursun: Dağıstan, Şaman George TERTER: Bulgaristan, Ortodoks Gorgor: Gürcistan, Ortodoks Jortan: Artvin, Ortodoks - Mensubu olduğu Çortan Boyu ile anılmış şahsi ismi kullanılmamıştır. Osmanlı tapularında kendisine ait mülklerden bahsedilmektedir. Toktemirus: Eflak- Boğdan, Ortodoks - Basaraba'nın babasıdır. Sevinç: Dağıstan, Şaman Stefan ŞİŞMAN: Bulgaristan, Ortodoks - Sishman ailesi uzun yıllar Bulgar Kraliyet ailesini oluşturmuştur. Şaraga (sarıc...

Gürcistan'da Kıpçaklar

Gürcistan'da Kıpçaklar Gürcüler ile Kuman-Kıpçaklar arasındaki ilk temaslar, Kuman ve Kıpçaklar'ın Rusya'nın güney bozkırlarında göçebe bir konfederasyon kurduğu 11. yüzyıla kadar uzanıyor. Onların Gürcistan ile ilişkileri genellikle barışçıldı.  Dahası dönemin Gürcü siyasetçileri Kuman ve Kıpçaklar'ı Selçuklu fetihlerine karşı potansiyel müttefikler olarak görüyorlardı. Gürcü vakayinamelerine göre, Gürcüler göçebelerin iyi dövüş becerilerinin, cesaretlerinin ve emrindeki büyük insan kaynaklarının farkındaydı. Gürcü-Kuman/Kıpçak birliğinin mimarı, on binlerce Kuman-Kıpçak savaşçısını kullanan ve onları 1118'deki hükümdarlığı sırasında Gürcistan'a yerleştiren Kral IV. Davit (1089-1125) idi.  Davit'in Selçuklu işgalcilerine karşı mücadelede askeri reformlarının ana parçalarından biri olan bu etkinlik, aralarında kralın kendisi ve baş danışmanı ve hocası Giorgi Çkondidi'nin de bulunduğu üst düzey bir Gürcü heyetinin Kıpçak karargahına ziyaret düzenlemesi il...

Anadolu'da Kıpçaklar

Resim
Anadolu'da Kıpçaklar Bizans Arazilerini ve Şehirlerini yağmalayan efrafta başıboş dolaşan Kıpçaklar Bizans arazilerine zarar vermelerini engellemek ve onların askeri yeteneklerinden faydalanmak isteyen İmparator III. İoannis, Bizans hizmetine aldığı bu Kıpçaklardan bir kısmını Trakya ve Makedonya'da bir kısmını da Anadolu'da Menderes Havzasına (Menderes nehri ve çevresine) bir kısmını ise Frigya ve Bitinya topraklarına (Günümüzde Ankara, Afyon, Eskişehir, Bolu, Düzce, Kastamonu, Sakarya, Zonguldak), İznik İmparatorluğu ve Latin İmparatorluğu topraklarına, Moğol ve Selçuklu tehlikesinden korunmak için yerleştirildiler. (616) Bugün bu illerdeki Kıpçak-Kuman asıllı köyler bu tarihte Anadolu'ya girmiştir. Bazı araştırmacılar III. Ioannes Vatatzes'in bu uygulamasının pek işe yaramadığım ve Kumanların Türkmenlerle karışmasıyla bölgenin Türkleşmesinin hız kazandığını ileri sürerken II. Theodoros Laskaris "Sen Kuman'ı batı bölgelerinden buraya getirmek suretiyle on...

Macaristan'da Kunlar

Macaristan'da Kunlar Kıpçak Diyarının Moğol istilasına uğramasıyla Başbuğ Köten komutasında Yaklaşık 40.000 haneli bir grup ise bugünkü Macaristan'a gitmiş ve Kunlar denilen etnik grubu oluşturmuştur. Kıpçak Beylerinden Kemenche Macar kralına suikast düzenleyerek öldürmüştür.  Macaristan Kıpçakları Hristiyan olarak dil ve kültürlerini kaybetmişler zannediliyordu ama son yıllarda Macaristan'da kendilerinin Köten Han'ın torunu olduğunu söyleyen ve Büyük Kumanistan yani Nagykunsag'ın bir şehri olan Karsak civarında yaşayan 75.000 civarında bir Kıpçak Türk grubunun olduğu tespit edilmiştir.  Bunlar Hristiyandırlar. Bu Kıpçakların dili olan Kıpçakçay'ı Macaristan'da son kullanan kişi 1804 yılında ölmüştür. Fakat bu dilden kalan son hatıra bir dua hâlen söylenmekte ve bilinmektedir. TRT yapımı Özütürk belgeseli bunları kayda almıştır.

Mısır'da Memlûkler

Mısır'da Memlûkler Kıpçakların esas sahalarının dışında Mısır bölgesi, onların savaşçı güç ve köle (Ar: memlûk) olarak geldikleri bir bölgedir. Zamanla bu bölgede hakimiyeti ele geçirip Memlûk Devleti'ni kurmuşlardır.  Böylece, Mısır'da Bahriye Memlûkleri olarak bilinen hanedanı kurdular. Memlûkler'in en önemli hükümdarı olan Sultan Baybars, Kırım yarımadasında doğmuştur.  Memlüklerde Mısır tarihinde önemli yeri olan; Kutuz, Aybek, Aktay, Kalavun gibi önemli Kıpçaklı askeri komutanlar yetişmiştir. Bu komutanların mukavemeti Mısır'ı Moğol istilasından korumuştur.

Babai Ayaklanmasının Safhaları

Babai Ayaklanmasının Safhaları Propaganda ve kitle tabanı oluşturma safhası Dönemin sultanı olan II. Gıyaseddin Keyhüsrev hakkında günümüze ulaşan hemen hemen bütün kaynaklarda onun ve yönetimi hakkında olumlu bir şey bulmak olanaksızdır. Devlet işlerini bütün bütün, onu tahta geçirmekte esas rol oynayan emirlerin en çok çaba harcıyanı olan Sadeddin Köpek'e bırakmış, tüm zamanını zevk ve eğlencede geçiren, bu yüzden de halkın nefretini kazanan bir hükümdar olarak söz edilmektedir.  Baba İlyas, muhtemelen zaten Türkmenler arasında var olan hoşnutsuzluğu körüklemiş, parlak bir gelecek umudu yaratmış olmalıdır. Bu şekilde geniş Türkmen kitlelerinin bağlılığını kazanmıştır.  Öte yandan Gıyaseddin Keyhüsrev'in tahta geçmesinin ananeye aykırı bir şekilde bazı emirlerin oldu bittiye getirmesi, bunların dışındaki emirleri kızdırmış, devlet ricali arasında birbirine diş bileyen iki grup ortaya çıkmıştır. Bu çekişme kuşkusuz devlet idaresinde halkın aleyhine gelişmeleri de doğurmuştur...

Baba İshak

Baba İshak Baba İshak’ın Ayaklanma’nın ikinci ve fiili başlatıcısı, idare edicisi olduğu dışında hakkında tek bir kaynak dışında hiçbir yazılı kaynak günümüze ulaşmamıştır. Bu tek kaynağa (Hüseyin Hüsameddin, “Amasya Tarihi”) göre Trabzon doğumludur ve asıl adı Izak'dır.  Trabzon'daki Komninos Hanedanı'ndan bir Rum olduğu, bir Rum imparatorluğu kurmak amacıyla Müslüman görünümü altında faaliyet gösterdiği ileri sürülmekte, fakat kaynak gösterilmemektedir. Bu yüzden bu kaynakta Baba İshak hakkındaki bilgilerin bir olasılık olarak görülmesi daha doğru olacaktır.

Baba İlyas

Baba İlyas Baba İlyas'ın da temasta olduğu anlaşılan Türkmen babalarının Kalenderi (Abdallar), Haydariler ve Vefailer gibi tarikatlardır. Zaman zaman söz edilmiş olmakla birlikte Yeseviler (Hacı Bektaş Veli), Babai Ayaklanması'nda etkili bir grup olarak görülmezler. Vefailer özellikle önemlidir. Tarihi kaynaklardaki ipuçlarından anlaşıldığı kadarıyla Babai Ayaklanması'nın esas yönetici kadrosu, Baba İlyas ve Baba İshak da dahil Vefai tarikatına bağlı oldukları ileri sürülmektedir.[18] Baba İlyas Elbistan yöresinde faaliyet gösteren Vefai Tarikatı Türkmen şeyhi Dede Garkın’ın müridi olduğu kabul edilmektedir.  Kısa sürede Dede Garkın’ın en değer verdiği müridlerinden biri olan Baba İlyas onun tarafından Samsat yakınlarındaki bugünkü adı Doğanyol olan Kefersud Köyü’nde görevlendirilmiştir. Burada görevi gereği Türkmenler arasında dolaşmış, halkı kendine bağlamak için onların sosyoekonomik sorunlarıyla ilgilenmiş, muskalar yazmış olduğu İbn Bibi tarafından ileri sürülmektedir...

Babai Ayaklanması (Babai Baba Resul Ayaklanması/İsyanı)

Babai Ayaklanması ya da Babai İsyanı ya da Baba Resul Ayaklanması/İsyanı, Vefaiyye takipçilerinden Baba İlyas Horasani ve müridi Baba İshak'ın 1240 yılında Anadolu Selçuklu Devleti topraklarında çıkardığı ayaklanmadır. Ayaklanma Maraş, Adıyaman, Kâhta, Gerger, Elbistan, Kefersud (günümüzde adı Doğanyol), Harran, Urfa, Amasya ve Tokat bölgelerindeki Türkmen kitleleri arasında yayılmıştır. Anadolu Selçuklu tarihindeki en büyük Türkmen ayaklanmasıdır. Başlangıçta Güneydoğu Anadolu'da ortaya çıkan, daha sonra Orta Anadolu'ya yayılan ayaklanmada kadın, erkek, çocuk ve yaşlılarla birlikte bir araya gelen kalabalık Türkmen grupları etrafı yağmalayarak ilerledi ve karşılarına çıkan Anadolu Selçuklu kuvvetlerini birçok kez yenilgiye uğrattı.  En sonunda Malya Ovası'nda, Anadolu Selçuklu ordusu içinde yer alan Frenk paralı askerlerinin atılganlığı sayesinde Türkmen savaşçıların büyük çoğunluğu imha edilerek ayaklanma bastırılmıştır. Devlet büyük bir tehlikeyi bu şekilde atlatmış...

Türk Birliği

Türk Birliği, Türk dilleri konuşan ve Türki soydan gelen toplulukların bir arada olmasını, ortak hareket etmesini, ortak siyasi ve ekonomik kararlar almasını tanımlayan fikri ve siyasi bir kavram. Anlamı Geniş tanımıyla köken itibarıyla Türk olan tüm ülke, özerk yönetim ve başka ülkelerde yaşayan Türk topluluklarının (kısaca Türk Dünyası'nın) tek çatı altında toplanmasını ve örgütlenmesini ifade eden siyasi bir kavram. Dar anlamıyla, Türkçe konuşan devletlerin bir araya gelerek Avrupa Birliği'ne benzer bir yapı oluşturabileceğine yönelik fikir oluşumlarıdır. Bu fikir oluşumlarının çoğu duygusal temellere ve Türkçülük ideolojisine dayanır. Ancak her siyasi görüşün gerçekte ekonomik temeli olur.  Avrupa Birliği benzeri Türk Birliği görüşü ekonomik bir temelden yoksundur. Ancak kültürel, tarihi, manevi temeli olduğu tartışılmaz bir gerçekliktir. Ekonomik temellerin geliştirilmesi böyle bir uluslararası örgütü doğurabilir. Burada, enerji sektörü önemli rol oynayabilir. Türk Dün...

Karamanoğlu Mehmed (Şemseddin Mehmed Bey)

Resim
Karamanoğlu Mehmed, Şemseddin Mehmed Bey ya da Karamanoğlu Mehmed Bey, (d. ? - ö. 20 Haziran 1277), Karamanoğulları Beyliği'nin kurucusu Kamerüddin-ili'nin (Ermenek merkezli Mut, Silifke, Gülnar ve Anamur yöreleri) subaşısı Kerimüddin Karaman Bey'in en büyük oğludur. Babası Karaman Bey'in 1263 yılı gibi öldürülmesiyle birlikte IV. Kılıç Arslan tarafından kardeşleriyle birlikte Gevele Kalesine hapsedilmiştir. IV. Kılıçarslan'ın 1266 yılında öldürülmesinden sonra devlet yönetiminde etkin olan Muînüddin Süleyman tarafından kardeşi Ali rehin kalırken, kendisi de diğer kardeşleriyle birlikte serbest bırakılmıştır.  Hatiroğlu Şerafeddin'in 1276 yılında Anadolu'da Moğollar'a karşı başlattığı isyana kardeşleriyle birlikte katılmış ve Hatiroğlu tarafından Kamerüddin-ili subaşılığına tayin edilmiştir. Anadolu Selçuklularını yöneten Moğollar'a karşı daha çok baskınlar şekilde saldırılarda bulunmuştur.  Hatîroğlu Şerefeddin'in 1276 yılında Moğollar tarafında...

I. Yakub Bey Germiyanoğlu (Yakub bin Kerimüddin Ali Şir)

I. Yakub Bey Germiyanoğlu veya Yakub bin Kerimüddin Ali Şîr, (ö. 1340) Germiyanoğulları Beyliği'nin kurucusu. Ankara’daki Kızılbey Camii'nin minberindeki kitabeden Yakub Bey'in hükümdarlığını Ankara'ya kadar genişlettiği ve Selçuklu hakimiyetini tanıyarak III. Alâeddin Keykubad'a tabiyet sunduğu anlaşılmaktadır. Ancak ondan önce Selçuklu tahtına bulunan II. Gıyaseddin Mesud’a tabi olmamış ve İlhanlı hakimiyetini tanımıştı. Merkezi hükümetin çöküşüyle birlikte Germiyanoğulları da yavaş yavaş bağımsızlık kazanmaya başlamıştır. Yakub Bey'den sonra oğlu Çağsadan Mehmed Bey başa geçmiştir. Arka plan 11. yüzyılda Batı Asya'nın büyük bir kısmı Selçuklu hakimiyetindeydi. Selçuklu hanedanının bir kolu, Anadolu'da, Anadolu Selçuklu devletini kurdu. Germiyanoğulları, ilk olarak 1239'da II. Keyhüsrev'in sultanlığı sırasında ortaya çıktı. Yakub'un dedesi Muzaffereddin Bey, Malatya çevresindeki Baba İshak isyanını bastırmakla görevlendirildi.  II. Keyhüs...

Han Hanedanı

Resim
Han Hanedanı (Çince (basitleştirilmiş): 汉朝; Çince (geleneksel): 漢朝; pinyin: Hàn cháo), Çin'de MÖ 206 – MS 220 tarihleri arasında hüküm sürmüş hanedanıdır. Dönemin önemli klanlarından Liu tarafından kurulmuştur. Han Hanedanı Çin kültürünün zirvelerinden biri olarak kabul edilir. Günümüzde Çinliler Liu ailesinin ve kurdukları hanedanının onuruna kendilerini Han insanı, Han Ulusu olarak adlandırır. İmparator Han Gaozu, tahtta bulunduğu yedi yıl içinde merkeziyetçi otoriter yönetimini sağlamlaştırmak için “Halka nefes aldırma”ya yönelik bir dizi politika uyguladı. Han Gaozu’nun MÖ 195 yılında ölmesi üzerine İmparator Hui Di, tahta geçti. Ancak Han hanedanı'nın yönetimi, fiilen İmparator Han Gaozu’nun eşi Lü Zhi’nin eline geçti. İktidarda 16 yıl kalan Lü Zhi, Çin tarihindeki sayılı kadın yöneticilerden biriydi.  Onun ardından MÖ 183 yılında tahta geçen imparator Wen Di ve oğlu imparator Jing (MÖ 156-MÖ 141 yılları arasında tahtta oturdu), “Halka nefes aldırma” politikalarını sürdür...

Baideng Muharebesi

Resim
Baideng Muharebesi, MÖ 200 yılında, Hunlarla , Çinliler arasındaki en ünlü çarpışmalardan biridir. Bozkırdan Çin'e doğru daha önce de akınlar olmakta ve küçük çatışmalar yaşanmaktaydı.  MÖ 221'de Çin'de siyasi birlik sağlandı ve MÖ 206'da Han Hanedanı iktidara geldi.  Bozkırda ise MÖ 209'da Hun yabgusu olan Mete birkaç yıl içinde bozkır birliğini kurmuştu.  MÖ 200'e gelindiğinde Çin ve bozkır kendi içinde siyasi örgütlenmeyi tamamlamıştı ve o güne kadarki küçük çaplı çatışmaların yerini büyük bir savaşın alması kaçınılmazdı. Savaş öncesi İç savaşı bitiren İmparator Liu-bang/Gao-zu daha önce General Meng-tian tarafından inşa edilen kuzey savunmasını tahkim etmeye kalkıştı. Öte yandan Hunlar, iç savaştan yararlanarak aşılması zor Gobi Çölü'nün güneyinde üsler ele geçirmişti ve burayı kaybetmek istemiyorlardı. Mete henüz kurduğu göçebe koalisyonundan bir ordu oluşturarak Çin sınırını geçti. Operasyon basit bir yağma gibi görünüyordu, ancak gerçek bir taktik u...

Mete Destanı

Mete Destanı Mete , Teoman Yabgu 'nun oğlu ve veliahdı (kendisinden sonra hükümdar olacak kimse) idi. Ama  Teoman Yabgu 'nun başka bir eğinden de bir oğlu olmuştu ve bu kadın Teoman'dan sonra  Mete  yerine kendi oğlunun hükümdar olmasını istiyordu. Sonunda  Teoman Yabgu 'yu kandırdı.  Ama  Mete  Buna razı olmadı ve derhâl bir ordu toplayarak Hun tahtını ele geçirmek üzere yola çıktı. Böylece Türk târihinde ilk defa bu şehzade (prens), devlet uğruna babasıyla taht kavgasına girişiyordu. Mete  çok yüksek kabiliyetli bir komutandı. Topladığı ordu ile babasını yendi ve Hun tahtına oturdu. Çin târihleri onun üstün meziyetlerini ve yaptığı büyük işleri uzun uzun anlatırlar. Devletinin ve milletinin işleri için kendi çıkarlarını hiçe sayardı.  Anlatılanlara göre bir defasında Hunlar zor durumda kalmışlar ve Çinlilerden barış istemişlerdi. Çinliler barış için  Mete 'nin en sevdiği atını istediler, hemen verdi. Ama Çin hükümdarı bununla yetinmedi...

Manas Destanı

Manas Destanı Destan Hakkında Kısa Bilgi Bu muhteşem Türk Destanının tamamı 400.000 mısradır. Bir Kırgız destanıdır. Müslüman Kırgızlarla Putperest Kalmuklar arasında mücâdeleleri anlatır. Bununla beraber Manas Destanı'nın dokuzuncu yüzyılda, Kırgızların Yenisey Kıyılarında devlet kurmağa başladıkları sırada oluşmuş olduğunu ileri süren ilim adamları da vardır.  Manas'ın, tarihte gerçekten var olduğunu gösterir izler görülememiş ise de, Kırgız-Kalmuk mücadelelerinde göz doldurmuş bir Kırgız yiğidinin, belki de bir Kırgız Beyinin adı ve yiğitliği ile bu destana konu olduğunu düşünebiliriz. Manas Destanı, Kırgızların bir bakıma ansiklopedisi gibidir. Manas Destanı'nda Kırgızların bütün gelenek ve göreneklerini, törelerini, inanışlarını, görüşlerini, başka milletlerle olan ilişkilerini, masallarını ve ahlak anlayışlarını bulmak mümkündür.  Manas Destanı'nın bütününü söyleyenlere Manasçı, bir kısmını söyleyenlere Ircı denilir. Manasçılar, destanı anlatırken kendi zamanların...