Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Meraga (İran'ın Doğu Azerbaycan Eyaleti'nde şehir)

Resim
  Meraga (Azerice: Marağa, Farsça: مراغه, Marāghéh), İran'ın Doğu Azerbaycan Eyaleti'nde şehir. İdari merkez Tebriz'e 130 km. uzaklıktaki şehir, Sehent eteklerinde Sufi Çayı kıyısında kurulmuştur. Kentte tahmini 152.477 (2010) kişi yaşar ve Doğu Azerbaycan'ın 2. büyük kentidir. Halkı İran Azerisi'dir ve İran Azericesi konuşulmaktadır. Eski şehir, kısmen korunmuş bir duvar ile çevrilidir.  Ayrıca şehirde Hülagü zamanından kalma iki taş köprü bulunur. Kent, Müslümanlar'ın Azerbaycan seferinde Araplar tarafından ordugâh olarak kullanılmıştır ki o zamanlarda Hazar Hanlığı'na bağlıydı. Tebriz'den Miandoab'a uzanan kara yolundan biraz içeride ve Urmiye Gölü'ne 30 km. uzaklıktaki kentin ılıman bir iklimi vardır. Şehir çevresi meyve bahçeleriyle çevrilidir ki kuru meyve ihracatı halkın en önemli geçim kaynağıdır.

Celâyirîler (Celâyir Sultanlığı)

Celâyirîler, (Türkçe: Yağla-Er/Yağlık-Er [en] Oğulları); 1330'larda bugünkü Irak ve İran topraklarında İlhanlılar Devletinde önemli mevkiye sahip olan Türkleşmiş Moğol Celayir boyunun önderi Büyük Hasan tarafından kurulmuş devlet. İlhanlılar Devleti'nin dağılmasının ardından Büyük Hasan, Tebriz başta olmak üzere Azerbaycan bölgesinin hakimiyeti için Küçük Hasan ile savaşmış fakat yenilerek Irak istikametine çekilmek zorunda kalmış ve orada devletini kurmuştur. Celayirîlerler Timur'un Beş Yıl Seferi karşısında Karakoyunlular ile birlikte Timur İmparatorluğu'na karşı direnmiş ancak yenilerek Bağdat'ı kaybetmiştir. Ahmed, önce Osmanlı Devleti'ne ve sonra Mısır'a Memlûk Devleti'nin yanına sığınmıştır. Ahmed, Timur'un ölümünün ardından 1405'te tekrar devleti kurmuş ve Tebriz'i geri almaya çalışmıştır. Fakat 1410'da Karakoyunlu sultanı Kara Yusuf tarafından yenilerek idam edilmiştir.

Osmanlı Devleti'nin Genel Özellikleri

Anadolu Türk Beylikleri

Anadolu Türk Beylikleri   Malazgirt Savaşı (1071) ile başlayan ve bugünkü sınırlarımız üzerinde, Türklerin kurduğu devletlerin tamamının birden oluşturduğu Türkiye Tarihi'nin üçüncü bölümünü Anadolu Türkmen Beylikleri oluşturur. Karamanoğulları   Karamanoğulları Beyliği, Oğuzların Afşar Boyu'ndan olup Karaman merkez olmak üzere 1256 tarihinde kurulmuştu. Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılması üzerine Anadolu'da en güçlü devlet olmuşlardı. Karamanoğlu Mehmet bey döneminde Türkçe'yi resmi dil olarak kabul ettiler.  Anadolu Türk Birliği'nin kurulmasında Osmanlılara karşı en çok mücadele eden beylik Karamanoğlu Beyliği olmuştur. Yıldırım Bayezıt döneminde Osmanlılara katılan beylik, Ankara Savaşı'ndan sonra tekrar bağımsız olmuş, Fatih Sultan Mehmet döneminde etkisizleştirilerek, II. Bayezıt döneminde 1487 tarihinde yıkılmıştı. Germiyanoğulları   1299 yılında kurulan Germiyanoğlu Beyliği'nin kurucusu Yakup Bey'dir. Kütahya civarında kurulmuştur. Anadolu ...

Anadolu'da İlk Türk Beylikleri

Anadolu'da İlk Türk Beylikleri Danişmentliler   Danişmentliler 1080 yılında Sivas merkez olmak üzere kuruldu. Kurucusu Melikşah'ın komutanlarından Danişmentoğlu Ahmet Gazi'dir. Bizanslılar'a ve Haçlılara karşı mücadele etmişlerdir. Danişmenliler'in varlığına 1178 tarihinde Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Kılıç Arslan son vermiştir. Saltuklular   Saltuklular, 1072'de Erzurum merkez olmak üzere kurulmuştur. Kurucusu Alp Arslan'ın komutanlarından Ebulkasım Saltuk'tur. Haçlılar ve Gürcülerle mücadele etmişlerdir. Saltukluların varlığına 1202'de Anadolu Selçuklu hükümdarı Rükneddin Süleyman Şah son vermiştir. Mengücekliler   Mengücekliler, 1080 tarihinde Erzincan merkez olmak üzere kurulmuştur. Kurucusu Alp Arslan'ın komutanlarından Mengücek Gazi'dir. Gürcülere ve Rumlara karşı mücadele etmişlerdir. Mengüceklerin varlığına 1228 tarihindeAnadolu Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat son vermiştir. Artuklular   Artuklular, 1102'de Harput, Diyarbak...

İlk Müslüman Türk Devletleri

İlk Müslüman Türk Devletleri Türklerin İslamiyeti Kabulü   Türklerin İslamiyeti Kabul Etme Aşamaları  Türkler ilk defa Müslümanlarla Hz. Ömer zamanında karşılaştı. Hz. Osman zamanında İran'ın fethinin tamamlanması ile Türklerle Müslümanlar komşu durumuna geldi. Emeviler Dönemi'nde İslam ordularının Maveraünnehir'i fethi bölgede bulunan Türk devletleri yüzünden başarılı olamadı. Türklerin Müslüman Olma Nedenleri  1. Türkler'in doğuştan savaşçı olmaları ve her Türk erkeğinin asker sayılması İslamiyet'teki cihat anlayışı ile uyuşması  2. İslamiyet'in kendi dinleri ile olan benzerliği  3. Türklerin sosyal hayatındaki bir takım unsurların İslamiyet'te de olması  Ekonomik Nedenler :  1. Türkler'in haraç ve cizye vergisinden kurtulmak istemeleri  2. Abbasi ordusunda ücretli askerlik yapmaları  Siyasi Nedenler :  1. Türkler'in Çinlilere karşı güçlü müttefik elde etmek istemeleri  2. Abbasilerin ılımlı politikaları Talas Savaşı  Ne...

İslam Kültür ve Uygarlığı

İslam Kültür ve Uygarlığı Devlet Yönetimi  Devletin başında bulunan kişi, hem dini, hem de siyasi açıdan tüm yetkilere sahipti. İslamiyetin kurulduğu ilk yıllarda, devlet başkanı Hz. Muhammed idi.  Hz. Muhammed'den sonra devlet başkanlığı görevi için halifeler seçildi. Halifeler, Hz. Muhammed'in peygamberlik görevi dışındaki dünyevi bütün görevlerini yerine getirdiler.  Hz. Ömer döneminde sınırların genişlemesi ile devlet yapısında yenilikler yapılarak vali ve kadılar atanmaya başlandı. Devlet hazinesi olarak bilinen Beytül Mal oluşturuldu.  Emeviler Dönemi'nde halifelik babadan oğula geçmeye başladı.  Hz. Muhammed'in ölümünden sonra ilk dört halife (Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali) seçimle belirlenmiştir.  Emeviler Dönemi'nde sınırların genişlemesi ile yeni devlet görevlileri ortaya çıktı. Ordu   Sınırların genişlemesi ile ordu önem kazanmaya başladı.  Hz. Muhammed ve Hz. Ebubekir döneminde düzenli bir İslam ordusu yoktu.  İslam Devleti'nde, e...

Abbasiler Dönemi

Abbasiler Dönemi Abbasi Hükümdarları  Ebu'l Abbas Dönemi   Abbasi Devleti, Hz. Muhammed'in amcası Abbas'ın torunlarından Ebu'l Abbas tarafından 750 tarihinde kuruldu. Abbasi hükümdarları, Emeviler gibi Arap üstünlüğüne dayalı bir devlet kurmadılar.  Ebu'l Musa, Haşimiye şehrini devlet merkezi yaptı, iç karışıklıklarla uğraştı, kanlı bir şekilde siyasi birliği sağladı.   Ebu'l Abbas, siyasi birliği sağlarken yaptığı çalışmalar yüzünden "Seffah" (kan dökücü) lakabını almıştır.  Ebu Cafer El Mansur Dönemi Ebu Cafer El-Mansur, 754 yılında halife oldu.  754 yılında Abbasi Devleti'nin başkenti Bağdat'a taşındı.  751 yılında Çinlilerle Talas savaşı yapıldı. Bu dönemde kültür hareketleri oldukça ilerledi. Harun Reşit Dönemi   Harun Reşit, 786 yılında Abbasi Devleti'nin başına geçti. Bu dönem Abbasilerin en parlak dönemi oldu.  Binbir Gece Masalları'nda geçen Bağdat halifesi Harun Reşit'tir. Binbir Gece Masalları'nda özellikle bu dönemd...

Emeviler Dönemi

Muaviye Dönemi  Hz. Osman zamanında Şam valiliğine getirilen Muaviye, 661 yılında halife oldu. Muaviye Emevi Devleti'nin ilk hükümdarıdır. Bu dönemde halifelik seçim sisteminden çıkarılarak saltanat haline getirildi. İstanbul kuşatıldı fakat alınamadı.  İslam tarihinde ilk defa Emeviler İstanbul'u kuşatmıştır. Ölmeden önce oğlu Yezid'i halife tayin etti ve böylece halifelik resmen saltanat haline geldi. Yezid Dönemi  Muaviye 680 yılında öldükten sonra yerine oğlu Yezid halife oldu. Kufeliler de Hz. Hüseyin'i halife seçtiler.  Bu dönemde Kuzey Afrka'nınfethi tamamlanmasına rağmen, Berberilerin ayaklanması ile bölge tekrar elden çıkmıştır. Kuzey Afrika ancak Abdülmelik zamanında kontrol altına alınabilmiştir.  Yezid ve Hz. Hüseyin taraftarları 681 yılında Kerbela denilen yerde karşılaştı ve Hz. Hüseyin ve taraftarları, Yezid ordusu tarafından öldürüldü. İslamiyet toplumu bu olaydan sonra Sunniler ve Şiiler olarak ikiye ayrıldı. Abdülmelik Dönemi  Yezid'in 683...

Hakem Olayı

Hakem Olayı  Sıffin Savaşı'nda bir sonuç alınamayınca taraflar, iki taraftan da seçilecek birer hakemin kararına başvurmayı gerekli gördü.  Hz. Ali'nin hakemi Ebu Musa el-Eş'ari, Muaviye'nin hakemi ise Amr İbn-ül As oldu. Hakemler Muaviye'nin entrikası sonucu onu halife seçti.  Müslümanlar üç gruba ayrıldı.  1. Hz. Ali taraftarları; Şiiler  2. Muaviye taraftarları; Sunniler  3. Tarafsızlar (Hariciler)  Bu olayla İslam dünyasında ilk ayrılıklar başlamış ve mezhep ayrılıklarının temeli atılmıştır. Hariciler'in ayaklanması sonunda 661 yılında Hz. Ali öldürüldü.  Hz. Ali döneminde Müslümanlar arasında yapılan savaşlardan dolayı fetihler durgun miş ve Tunus kaybedilmiştir. 

Dört Halife Dönemi

Dört Halife Dönemi Hz. Ebubekir Dönemi  Hz. Muhammed'in ölümü üzerine Hz. Ebubekir 632 yılında halife seçildi. Bu arada Arabistan'da bazı kabileler dinden dönmüş,Yemen'de de yalacı peygamberler ortaya çıkmıştı.  Halid Bin Velid komutasındaki İslma ordusu Yemen'e gönderilerek yalancı peygamberler ortadan kaldırıldı. Başka bir İslam ordusu Irak ve Suriye üzerine gönderildi.  634 yılında yapılan Yermuk Savaşı ile Bizans orduları yenildi ve Suriye kapıları Müslümanlar'a açıldı. Hz. Ebubekirdöndeminde Kur'an-ı Kerim'in ayetleri toplandı ve bir kitap haline getirildi. Hz. Ebubekir 634 yılında hastalandı ve 63 yaşında vefat etti.  Hz. Muhammed'in yaymış olduğu İslamiyet, Hz. Ebubekir döneminde iyice kökleşmiştir. Hz. Ömer Dönemi  Hz. Ebubekir'in vefatı üzerine 634 yılında Hz. Ömer halife seçildi. 635 yılında yapılan Ecnadin Savaşı sonunda İslam orduları galip geldi ve Suriye Müslümanlar'ın denetimine girdi.  Bu savaşla İran yolu Müslümanlar'a açıldı...

Veda Haccı ve Hz. Muhammed'in Son Yılları

Veda Haccı ve Hz. Muhammed'in Son Yılları  Hz. Muhammed 632 tarihinde hac görevini yerine getirmek için 125 bin kişilik bir toplulukla Mekke'ye geldi. Peygamber Müslümanlar'a Kur'an'ın tamamlandığını bildirdi. Hz. Muhammed'in bu haccına "Veda Haccı", okuduğu hutbeye de "Veda Hutbesi" denir.  Hutbede, Peygamber insanlara Allah'tan başka ilah olmadığını, kadınlara ve kölelere iyi muamele edilmesini, Cahiliye Devri'nden kalma kan davalarından vazgeçilmesini söyledi.  Hz Muhammed Medine'ye döndükten sonra hastalanarak 8 Haziran 632'de 63 yaşında vefat etti.  Arap Yarımadası'nda putperestliksona ermiş İslamiyet yayılmış, siyasal birlik sağlanmış, İslam Devleti'nin temelleri de atılmıştı.

Tebük Seferi

Tebük Seferi  Bizans İmparatoru Heraklius'un Arabistan üzerine büyük bir sefer yapacağı haberinin alınması üzerine, Hz. Muhammed 631 yılında 30.000 kişilik bir ordu ile Bizanslıları durdurmak için yola çıktı. Tebük denilen yere gelindiğinde haberin asılsız olduğu anlaşıldı.  Tebük seferi sırasında, bölgedeki bir çok Arap kabilesi İslamiyet'i kabul ettiği için, sefer Müslümanlar açısından faydalı oldu.   Tebük Seferi ile Gassaniler'in Müslüman olması ve Suriye fetihleri için ortam hazırlamıştır.

Taif Seferi

Taif Seferi  Huneyn Savaşı'nda Taifliler'in putperestlere yardım etmesi üzerine, Hz. Muhammed 630 yılında Taif üzerine bir sefer düzenledi.  Müslümanlar Taif Kenti'ni kuşattılar, fakat surlarla çevrili kenti alamadılar. Ertesi yıl Taifliler elçi göndererek İslamiyet'i kabul ettiler.  Böylece, Hz. Muhammed döneminde Hicaz tamamen Müslümanlaştı.

Huneyn Savaşı

Huneyn Savaşı  Mekke'nin fethinden sonra civardaki bazı putperest kabileler, başta Havazin Kabilesi olmak üzere Mekke'yi geri almak için 630 yılında Huneyn denilen yerde toplanmaya başlamışlardı.  Hz. Muhammed büyük bir ordu ile Huneyn Vadisi'ne yürüdü. Yapılan savaşta İslam ordusu zafer kazandı. Bu savaşta putperestlere Taif kenti yardım etmişti.  Huneyn Savaşı ile Arap Yarımadası'ndaki son putperest tehlike önlendi.

Mekke'nin Fethi

Mekke'nin Fethi  Hz. Muhammed, 630 ylında büyük bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü. Mekke üzerien yürümesinin sebebi Mekkeliler'in Hudeybiye Barış Antlaşması'nın maddelerini ihlal etmesiydi.  Mekkeliler Hz. Muhammed'e karşı koyamayacaklarını anlayınca, Müslümanlar önemli bir direnişle karşılaşmadan şehre girdi. Hz. Muhammed Kabe'ye gelerek bütün putları kırdırdı. Fetih'ten sonra Mekkeliler kitleler halinde İslamiyet'i kabul etti. 

İslamiyet'in Doğuşu

  İslamiyet'in Doğuşu Dünyanın Durumu  Arap Yarımadası'nın kuzeyinde Bizans İmparatorluğu, Doğu'da Sasani Devleti, Mısır'da Romalılar, Orta Asya'da Göktürk Devleti, Avrupa'da Kavimler Göçü sonrasında Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştı.    Arap Yarımadası'nın Durumu  Arap yarımadası; Uzak Doğu, Afrika ve Akdeniz ülkeleri arasındaki ticaret yolu üzerinde köprü görevi yapmaktaydı. En yaygın din çok tanrılı putperestlikti.  Bu dinin en büyük putları olan Lat, Menat, Hubel ve Uzza, Hz. İbrahim'in yapmış olduğu Kabe'de bulunmaktaydı. Arap Yarımadası'nın en önemli bölgesi; Mekke ve Medine'nin de içinde bulunduğu Hicaz bölgesiydi.  Mekke'ye V. yüzyıldan itibaren Hz. İsmail soyundan gelen Kureyş Kabilesi hakimdi. Hz. Muhammed Dönemi  Hz. Muhammed'in Doğuşundan İlk Vahye Hz. Muhammed 570 yılında Mekke'de dünyaya geldi.  25 yaşında Hz. Hatice ile evlendi.  610 yılında Hz. Cebrail, kendisine Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerini getirdi.  ...

Bedir Savaşı

Bedir Savaşı  Medineli Müslümanlarla Mekkeliler arasında yapılan ilk savaştır. 624 yılında Bedir Kuyusu çevresinde yapılmıştır.  Savaş Müslümanlar'ın zaferi ile sonuçlandı. Savaş sonunda, diğer İslam Devletleri içinde örnek oluşturacak ganimet paylaşma geleneği başladı.  Savaşta ele geçirilen Mekkeli esirler, Müslümanlar'a okuma yazma öğretme koşuluyla serbest bırakıldı. Bedir Zaferi ile birlikte bedir Kuyuları ve Şam ticaret yolu Müslümanlar'ın eline geçti.

Uhud Savaşı

Uhud Savaşı   Bedir Savaşı'nın Müslümanlar'ın zaferi ile bitmesi üzerine Ebu Süfyan komutasındaki Mekkeliler, Bedir Savaşı'nın intikamını almak amacıyla 625 yılında Medine üzerine yürüdü.  700 kişiden olaşan İslam ordusu da Uhud Dağı'nın olduğu yere geldi ve bu dağın eteklerine okçular yerleştirip savaşa başlandı.  Savaşı tam Müslümanlar kazanmak üzereyken, okçuların yerlerini terketmeleri ile savaşın kaderi Müslümanlar'ın aleyhine değişti ve islam ordusu ilk yenilgisini almış oldu.  Dip Not : Bu savaşın sonucu İslamiyet'in yayılmasına engel olmadı. Müslümanlar Uhud Savaşı'nda yenilmesine rağmen İslamiyet yayılmasını devam ettirmişti. Hz. Muhammed, Mekke ve Medine arasında yaşayan kabilelerle iyi geçinerek Mekke'yi siyasi açıdan yalnız bırakma politikası izlemiştir.

Hendek Savaşı

Hendek Savaşı  Mekkeliler Uhud galibiyeti ile istedikleri sonuca ulaşamamış, İslamiyet'in hızla yayılmasını önleyememişlerdi. İslamiyet'i tamamen yok etmek isteyen Mekkeliler, Ebu Süfyan komutasında yeni bir orduyla, 627 yılında Medine üzerine yürüdüler.  İran'lı Salman-ı Farisi'nin önerisi üzerine şehrin etrafına hendek kazıldı. Mekkeliler alışık olmadıkları bu savunma tekniği karşısında geri dönmek zorunda kaldılar.  Hendek Savaşı Mekkeliler'in, Müslümanlar üzerine son saldırısı oldu. Bu savaştan sonra Müslümanlar saldırı gücü elde ederken Mekkeli müşrikler savunmaya çekildiler.

Hudeybiye Barışı

Hudeybiye Barışı  Müslümanlar hac vazifesini yerie getirmek amacıyla 1500 kişiyle Mekke 'ye doğru yola çıktı. Hudeybiye Kuyusu 'na gelindiğinde Mekke'lilerle bir antlaşma yapıldı.  Bu antlaşmaya göre;   1. Taraflar birbirleri ile 10 yıl süreyle savaşmayacaklar,  2. Arap kabileleri istedikleri tarafa geçebilecekler ancak iki taraf da kendisine bağlı olan kabileye askeri yardımda bulunmayacak,  3. Velisinin izni olmayan Mekke'li bir genç, İslamiyet 'i kabul etmesi halinde Medine 'ye alınmayacak fakat Müslümanlar'dan Mekke tarafına geçen olursa kabul edilecek,  4. Müslümanlar hac ziyaretini ertesi yıl da yerine getirebileceklerdi.  Hayber'in Fethi  Hz. Muhammed, 629 yılında Şam kervan yolu üzerinde bulunan Yahudi yerleşim yeri olan Hayber Kalesi 'ne sefer düzenledi. Hayber'de bulunan Yahudilerin Şam ticaret yolunda Müslüman ticaret kervanlarına zrar vermesi ve Yahudilerin Mekkelileri kışkırtarak Hendek Savaşı'na sebep olmaları nedeniyle ka...

An Luşan (703-29 Ocak 757)

An Luşan (703-29 Ocak 757), An Luşan İsyanı'nı çıkaran ve önderlik eden Soğd veya Göktürk kökenli bir Tang Hanedanı generalidir. An Luşan, Kuzeydoğu Tang sınırını Hitaylardan ve diğer tehditlerden korumasıyla askerlik mesleğinde önemi arttı. Tang başkenti Çangan'a çağrıldı ve Tang Başbakanı Li Linfu ve İmparator Xuanzong' ile ittifak kurdu. An Luşan bu sayede kuzeydoğu Çin'de önemli bir askerî güç toplamayı başardı. Li Linfu'nun ölümünden sonra, General Geshu Han ve Başbakan Yang Guozhong arasındaki rekabet, imparatorluk içinde askeri gerginlik yarattı. MS 755 yılında Luşan, 8 veya 9 yıllık bir hazırlık sürecinin ardından kendisinin kurduğu Yan Hanedanı'ın hükümdarı ilan ederek An Luşan İsyanı'nı başlattı. MS 757'de bir Luşan, büyüyen paranoyası nedeniyle kendisiyle takipçileri arasındaki ilişkilerin bozulmasını takiben, kendi oğlu An Qingxu tarafından suikastle öldürüldü. Bu olaydan sonra Yan devleti büyük bir karışıklığa girdi ve sonunda MS 763'te ...

Maniheizm (Eski Bir Büyük Dünya Dini)

Maniheizm (/ˌmænɪˈkiːɪzəm/; Farsça: آئین مانی Āʾīn-ī Mānī; Çince: 摩尼教; pinyin: Móníjiào), MS 3. yüzyılda Partlı peygamber Mani (MS 216–274) tarafından Sasani İmparatorluğu'nda kurulan, eski bir büyük dünya diniydi. Maniheizm, iyi, ruhani bir ışık dünyası ile kötü, maddi bir karanlık dünyası arasındaki mücadeleyi betimleyen ayrıntılı bir düalist kozmoloji öğretir. İnsanlık tarihinde yer alan süregelen bir süreçle, ışık kademeli olarak madde aleminden alınıp ait olduğu ışık alemine iade edilir.  Mani'nin öğretisi, Platonculuk, Hristiyanlık, Zerdüştlük, Budizm, Markionizm, Helenistik ve Rabinik Yahudilik, Gnostik akımlar, Antik Yunan dini, Babil ve diğer Mezopotamya dinleri ile gizem kültlerinin öğretilerini "birleştirmeyi", onların yerine geçmeyi ve onları aşmayı amaçlıyordu. Maniheizm, Mani'yi Zerdüşt, Buda ve İsa'dan sonraki son peygamber olarak kabul eder. Maniheizm hızla başarılı oldu ve Aramice konuşulan bölgelerde geniş çapta yayıldı. Üçüncü ve yedinci yüz...

Budizm

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da (Çin, Japonya, Kore, Moğolistan, Nepal, Sri Lanka, Tayland ve Tibet gibi ülkelerde) yayılmıştır. Farklı bakış açılarına göre din veya felsefe olarak tanımlanan Budizm'in hedefi; hayattaki acı, ıstırap ve tatminsizliğin kaynaklarını açıklamak ve bunları gidermenin yollarını göstermektir. Budizm'de öğretilerin ana çatısını meditasyon gibi içe bakış yöntemleri, reenkarnasyon denilen doğum-ölüm döngüsünün tekrarı ve karma denilen neden-sonuç zinciri gibi kavramlar oluşturmaktadır. Budizm, Sanskritçe ve Pali dillerindeki eski Budist metinlerinde 'uyanmış kişi - farkında olan' anlamına gelen Buddha kelimesinden türetilmiştir. "Tarihî Buda" da denilen Siddhartha, Budizm'in kurucusu olarak kabul edilir. Siddharta'nın hayattaki acıların kaynağını açıklamak amacıyla yaptığı uzun çalışmalar sonu...

Şamanizm (Türklerde kam)

Şamanizm, bir şamanın (Türklerde kam) çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır. Günümüzde yenilenerek tekrar uygulanmaya başlanan şekline ise Neoşamanizm denir. Bilim insanlarının farklı görüşleri Şamanizm'in başlangıçta Batılılarca çok tanrılı bir din olarak kabul edilmesi, Şamanizm hakkında yeterince bilgisi olmayan ilk Batılı gezginlerin Şamanizm hakkında Batı'ya aktardıkları yüzeysel bilgilerden kaynaklanmıştır. Şamanizm'in tanımında bilim insanları fikir birliğine varmış değildir. Bu hem Şamanizm'in içinde barındırdığı farklı yön ve öğelerden hem de Şamanizm'in çok farklı coğrafyalarda, aynı temelde ama çok farklı şekillerde var olmasından kaynaklanmaktadır. Büyük çoğunluğu eski Sovyet bilim insanları olan bir kesim (Mikaylovskiy, Haruzin, Potapov, Alekseev gibi) Şamanlığı Türklerin orijinal dini kabul ederken, aralarında Mircea Eliade, Jean ...

Hint İskitler

Hint İskitler, M.Ö. 2. yüzyılın ortalarından MS 4. yüzyıla kadar batı ve kuzey Güney Asya'ya (Soğdiana, Baktriya, Sindh, Keşmir, Pencap, Haryana, Uttar Pradeş, Bihar, Racastan, Gucerat ve Maharaştra) doğru göç etmiş bir grup göçebe Saka ve İskit kökenli İrani halktır. Tarihçe Güney Asya'daki ilk Saka kralı, MÖ 1. yüzyılda Gandhara ve İndus Vadisi'nde Saka yönetimi kuran Maues/Moga'dır. Hint-İskitler kuzeybatı Hindistan üzerindeki üstünlüklerini Hint-Grek Krallığı'nı ve diğer yerel krallıkları fethederek genişletmiştir. Halk, Kuşan İmparatorluğu tarafından yenilmiş ve boyun eğdirilmiştir. Buna rağmen Sakalar, Kuzey Satraplıkları ve Batı Satraplıkları'nın oluşturduğu satraplıkları yönetmeye devam etmiştir. Saka yöneticilerinin gücü, Hint-İskitlerin Satavahana imparatoru Gautamiputra Satakarni tarafından yenilmesinden sonra, 2. yüzyılda azalmaya başladı. Kuzeybatı Hint Yarımadası'ndaki Hint-İskit yönetimi, son Batı Satrapı III. Rudrasimha'nın MS 395'te ...

İskitler

İskitler veya yayıldıkları doğu bölgelerindeki isimleri ile Sakalar, MÖ 8. yüzyıl ile MS 3. yüzyıl arasında Avrupa'nın doğusu (Kırım ve Pontik Bozkırları) ile Orta Asya'da, Tanrı Dağları ve Fergana Vadisi'ni de içine alan bölgelerde yaşamış, Tuva ve (Altay-Sayan) kökenli, Doğu Avrasya-Batı Avrasya kültür ve genetik bileşenlerini içerdiği varsayılan heterojen göçebe halktır. İskitler için tarih boyunca Grek kaynaklarında Skuthēs (Σκύθης), Asur kaynaklarında Aşguzai, Fars kaynaklarında Sakā ve Çin kaynaklarında Sai tabirleri kullanılmıştır. İskitler baskın güç olarak Kimmerler'in yerini Pontik Bozkırları'nda MÖ 8. yüzyılda almış, bu devirde İskitler ve alakalı gruplar Avrasya Bozkırları'nı batıda Karpatlar'dan, doğuda Ordos Yaylası'na olacak şekilde tamamen kontrolleri altına almıştır. Bu, halkın ilk Orta Asya bozkır imparatorluğu olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Ukrayna ve Güney Rusya bölgesinde yaşamış İskitler kendilerini Scoloti olarak adlandırm...

Sakalar

Sakalar (Farsça: ساکا, Saka; Sanskrit: Śaka; Grekçe: Σάκαι, Sakai; Latince: Sacae; Çince: 塞,Sāi), Kuzeydoğu Avrasya stepleri ile Tarım havzasında yaşayan ve at yetiştirme, madencilik yapma kabiliyetleri geliştirmiş olan tarihi halk. Kaynakların genelde Sakaları Türkî ya da İranî  bir halk olarak sayılmasının yanı sıra kimlikleri konusunda tartışmalar sürmektedir.  Ancak Avrasya stepleri'deki kurganlarda bulunan kişilerin naaşları üzerinde son yapılan genom ve mitokondriyal DNA çalışmaları sonuçlarına göre, kurganlarda bulunan Saka naaşlarına genetik yakınlık gösteren kişilerin hepsinin günümüz Türki halklara mensup olan bireyler oldukları görülmektedir. Saka kelimesi Ahamenişler döneminden sonra Eski Farsçada kullanılmaya başlanmıştır. Grekçede Sakai olarak hitap edilen Sakalar ile İskitlerin çok yakın ve akraba bir halk olduğu ve ortak bir İskit-Sibirya kültürüne sahip oldukları kabul edilmekle beraber aynı halk olmadıkları düşünülmekte ve akademik çevrelerce İskit ve Sakalar...

Altınordu Devleti

  Altınordu Devleti  * Kuruluş Tarihi: 1236 * Yıkılış Tarihi: 1502  * Kurucusu: Batu Han  * Başkenti: Saray  * Dili: Tatarca  * Devlet Başkanı: Han  Cengiz Han'ın 1227'de ölümünden sonra büyük hanlık makamını Ögedey işgal etti. Onun hâkimiyeti, Türk-Moğol Hakanlığı'nın teşkilâtlandırılması bakımından mühimdir. Bu maksatla kurultaylar toplanmış ve bazı umumî kurallar konulmuş, Cengiz'in "yasa"sı tatbik edilmekle beraber, şehirli ve köylü ahalinin ihtiyacına göre bir idare kurulmuştu.  1235'te devlet işlerini alâkadar eden yeni meseleler münasebetiyle toplanan büyük kurultayda Batı Seferi, yani Doğu Avrupa'nın istilâsı kararlaştırıldı. Bu maksatla bilhassa Türklerden olmak üzere büyük bir ordu toplandı. Miktarı bilinmeyen bu MoğolTürk ordusunun birkaç yüz bin kişiden ibaret olduğu muhakkaktır. Fetihlerin başlangıcı 1236 yılına rastlar. Bu muazzam ordunun başında Cengiz'in torunu, Batu (Çoçi Oğlu) bulunuyordu.  Aslında Harezm, Kafkasya ve İrtiş'...